DENEME
Giriş Tarihi : 25-08-2023 19:54   Güncelleme : 25-08-2023 20:04

Birlikte Öğrenmek -3 / Sedat İlhan

Yazan: Sedat İlhan -BİRLİKTE ÖĞRENMEK /3

Birlikte Öğrenmek -3 / Sedat İlhan

BİRLİKTE ÖĞRENMEK /3

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Hayatı, insanlığı, kendisini anlamaya çalışan birisi varmış. Ama nedense ütopyalarda gezer dururmuş.

Ütopyalarım veya kendime göre değerlendirmelerim. Velev ki, referansım, kaynağım sağlam olsun. Bu noktaya nasıl geldiğimi kısaca özetlersem şunları söyleyebilirim.

Tarihe kayıt ettiklerimizin bazı söylemleri var. Bunları yazar çizeriz, paylaşırız, yazılarımızı, sözlerimizi süsleriz onlarla. İşte bu sözlerin, aslında varılan ufuktan insanlığa seslenişlerin altını doldurmaya çalıştım. Biraz mantık, biraz cahil cesareti yetiyor bunu yapabilmek için. Ama ortaya çıkan şey kime, ne fayda sağlar bilinmez. Henüz ben yeterince faydasını göremedim çünkü. Belki bazılarına zararım bile dokunuyordur. Durup dururken, mutlu mesut yaşarlarken onlara iş çıkarmak, konforlarını bozmak, imtihan etmek, haddim değilken… Çünkü bilmek yetmiyor.

Birlikte öğrenmek kavramına klasik bir bakışla birlikte bir konu üzerine odaklanmak, bildiklerimizi masaya dökerek eksik kalan parçaların tamamlanmasını sağlamak, tüm noktaları aydınlatmayı hedeflemek, gayret etmek, beraber bir kursa yazılmak anlamları verilebilir. Doğrudur da. Kulağa hoş geliyor ama açmazları var veya şartları.

Tercihlerimiz mesela. Aradığımızı buluyoruz genelde, kendimizi arıyoruz. Veya otoriteyi, işimize geleni kabul  ediveriyoruz, eder gibi görünüveriyoruz. Bazen Mevlana oluveriyoruz, gel diyoruz aşk ile, ne olursan ol. Ama kapımız dostlarımıza açıktır sürekli. Tahammül edebildiklerimize bazen. Edemediklerimize.

Başkalarının neyi öğrenmek istediklerine müdahale edemiyoruz ne yazık ki, en azından direkt olarak. Konu ne olursa olsun. Açık seçik, yorumsuz, en temel değerlerimizden birisi bile olsa. Aslında ne kadar da güzel olurdu. Hayali bile uçuruyor insanı. Bir masa etrafına oturmuşuz diyeceğim ama böyle bir meclisi sınırlamak olmaz. Gelenin, fikri olanın kendisine bir yer bulabildiği bir masa, okyanus belki de, kocaman bir bulut, yeryüzünü kaplayan… Sadece bir konuyu tüm yönleri ile ele alabilmiş olsa idik neler öğrenirdik? Düşünüyorum, ütopyalarım, hayallerim… Herhangi bir konuda bildiğimi iddia etmezdim gibi geliyor bana. Ama yaşamadan bilmem mümkün değil. Yaşamak isterdim, bilmek isterdim bunu.

Birlikte öğrenmek kavramının diğer bir anlamı, bildiklerimizi hayatın içinde test etmek, gerektiğince değiştirmek, geliştirmektir. Ta ki, hayat akışına yaşanana kadar. İyi – kötü nedir biliriz mesela, söyleyiveririz. İyi neden iyidir bilmeyiz ancak. Kötü neden kötüdür? Ya da iyi neden kabul görmez her zaman?

Uzun sözün kısası, dostumla yaşadığım bir kaç hadise beni kendime getirdi. Ona adeta saldırmıştım. Bildiğim, aradığım, odaklandığım konularda onun söylemlerine takılmıştım. Mottosu bir kuş gibi özgür olan birisine, ""Sen özgür müsün?“ diye sormuştum. Haklıydım. Ama ona ne hissettirdiğimi bilemiyorum, asla bilemeyeceğim.

Onun sabrı, sakinliği beni çok etkiledi. Düşündüm, değerlendirdim yaşanmışlığımı. Onun "Birlikte öğreniyoruz, acıtmış olsa da“ ifadesinin açtığı bir yoldu belki de bu…

Gördüm ki, aslında öğretmeye çalışırken veya kritik edip eleştirirken yapmaya çalıştığım şey, kendimi korumakmış. Ben de değerliyim diye haykırıyormuşum gerçekte. Ve söylediklerim her ne kadar doğru dahi olsa, benim, muhatabımın yanındaki kredim kadar değerli.

Aslında bunu başka dostlarla da çok kez tartışmıştım. İyi nedir bilmemeli, demiştim. İyi nedir bilirsek, kötüyü de biliriz. Kendimizi değerli hissedebilmek için diğerlerinin hatalarını sayar dururuz. Söylemesek de düşüncelerimizde dans eder, bizi sarhoş eder, bir şekilde mimiklerimize yansıyıverir.

İyi olan şey, birlikte mutlu mesut yaşayabilmektir. Cenneti dünyada yaşamak gibi yani, dünyayı Cennet yapıvermek… Ancak ütopyalarda mümkün sadece.

Bir dostumun gönderdiği yazıya bu gözle baktım, ne aradım ise onu buldum. Ayetler, hadisler, peygamber duaları, tasvirler, fantaziler…

Yazarın niyetini okumak istemem. Ama bir okuyucu olarak bana hissettirdiğini söyleyebilirim. Peygamberler de hata(!) yapabilirler. Nefislerini şikayet etmişler Allah’a açıkça, ne düşünebilirim ki başka?

Bir sarmala mı girdik şimdi biz? Oysa kötü nedir bilmemeli demiştik biraz önce. Buna rağmen hata arar dururuz hala.

Noktayı koymak gelmedi nedense. Olması gerekeni söyleyivermek, kendimce. Veya sorular, sorular, sorular… Yapamadıklarım, yaptığımı sanışlarım, uzaklarda arayışlarım. Ütopyalarım…

***

BİRLİKTE ÖĞRENMEK  /1 OKUMAK İÇİN ...

BİRLİKTE ÖĞRENMEK  /2 OKUMAK İÇİN ...

 

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi