BİR KİTAP: DENİZİN BİTTİĞİ YER / EDİZ ALTUN
Sahipsiz kalmak insanın imtihanını çetin yapar. Evin temeli sağlam kolonlar üzerinde olursa ev sarsılsa da yıkılmaz. Deniz'in babası evi terk edince yük ağırlaşır annenin heybesinde. Gel gör anne de veda edince bir başlarına kalan Deniz ile Derya hayatın zorlu yokuşuna merhaba derler. Zor değil mi? Nasıl olmasın?
Kardeşine bakmakla yükümlü olan Deniz kuryecilik yaptığı iş sayesinde evlerine servis ettigi insanların konuşmalarına tanıklık ederken aşık olur Melis'e. Ne kadar doğru sizce kapı arkalarında insanları dinlemek ya da evlerini veya evin insanlarını izlemek? Bence doğru değil. Özenmek farklılık gösterir. Hayatta yalnız kalıp ev sıcaklığını görmeyen müstesnadır bu duruma. Deniz de sevgi görmedi. Aile görmedi.
Kolay mı platonik aşkla yaşamak. Ama durur mu Deniz, fırsat eline geçmişken Melis'e görünmek gerekir. Ama bir başka kimlikle. Farklı boyutla. Acaba neler yaşanacak Melis ile Deniz deryasında?
Gün gelir yüzleşme olur iki can arasında. Baba ile oğul. Hayatlarını zehir eden, yaşamlarını drama çeviren. Psikolojik bozukluğa sebebiyet veren baba cephesinde neler olacak? Gelecekleri geçmişin iziyle şekillenen Deniz'in hayat çizgisinde neler yaşanıyor?
Kitabın kapağı gözleri üzerine çekiyor. Mavi ayrı bir ferahlık veriyor. Kitap da kitaplar da insana ferahlık veriyor.