ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 06-02-2024 00:40

Beyaz Yalanlar / Sevtap Eken

Yazan: Sevtap Eken -BEYAZ YALANLAR

Beyaz Yalanlar / Sevtap Eken

BEYAZ YALANLAR

Sahilde banka oturmuş denizin dalgaları ve martı seslerini dinliyor bir yandan ağlıyordum. Zaten, bir yıl boyunca acı çekmiştim. Bir yıl önce, sevdiğim adamla evlenmek üzereyken terk edilmiştim. Şimdi Ömer bana bir mesaj yollamıştı. Ama hala okumadım. Hazır hissetmiyorum.

Ben, Rüya. 24 yaşındayım. Bir yıl önce, edebiyat son sınıfta okuyordum. Bir arkadaş partisinde Ömer’le tanıştım. Bir ay arkadaşlığımız devam etti. Ömer 35 yaşında ve yurt dışında yaşıyor. Orada otomobil fabrikasına müdürdü. Birbirimize aşık olmuştuk. Ömer, yakışıklı değil ama insan olarak iyi biriydi. Çevremdeki erkeklere benzemiyordu. Çok bilgili biriydi; kitap okuyor, dünyayı geziyordu.

Ömer’i ailem ile tanıştırdım. Annem Ömer’i sevdi. Babam ise onun yaşını ve yurt dışında olmasını sorun etti. Ömer’i çok seviyordum ama ailemin ikazları umurumda değildi. Ömer, benimle evlenmek istediğini söyledi çok sevindim ama okul sorunu vardı. Bir senem kalmıştı. Ailem karşı çıktı evliliğe. Ömer’in izni bitmişti. Onunla nikah kıydık. Benim okulum bitene kadar, düğün yapmayacaktım. Ailem böyle razı oldu.

Ömer, Fransa’ya gitti. Ona aşkla bağlıydım her gün telefonla konuşuyorduk. Okul bitince, güzel planlar yapıyorduk. Ömer yokken zor oluyordu ama onunla konuşunca kendimi iyi hissediyordum.

Ömer’den bir hafta haber alamadım. Onun için endişelendim. Sonunda bana telefon etti beni çok üzecek bir şey söyledi. Birine aşık olmuş ve bu yüzden benden ayrılmak istediğini söylemişti. Dünya başıma yıkıldı sanki. O kadar ağladım, yalvardım beni bırakma dedim. İnanmıyorum sana dedim. Sevdiği kadının resmini yolladı, sinir krizi geçirdim.

Ömersiz bir hayat düşünemiyordum. Ailem beni hastaneye yatırdı. İki ay hastanede kaldım. Üçüncü ayda çıktım. Ömer, bana boşanma davası açmıştı. Acıdan, yemek yemeyi bırakmış, hayata küsmüştüm. Psikoloğa gittim ve sonunda boşandık.

Babam, annem ve arkadaşlarım, her zaman yanımda oldular. Bir yıl boyunca çok acı çektim. Ama zaman insanı değiştiriyor, Ömer’e çok kızgındım. Hatta ondan nefret ettim ama artık ona karşı bir duygum yok.

Şimdi, elimde telefon, mesajı okusam mı diye düşünüyordum. Okusam kendi haklı ise ne değişecekti? Mesaj bölümünü açtım, yazdıklarını okudum. Bana atılan belgeleri, resimleri inceledim ve sonra da fark ettim ağladığımı. Meğerse, Ömer kansermiş ve hem benim daha fazla üzülmemi istemediği için hem de kendisine acıyacağım için böyle bir şey yapmış. Şimdi iyiymiş, kendisini affetmemi ve tekrar birlikte olmak istediğini yazmış. Onun için, demesi ne kadar kolay, ben de ona mesaj çektim; “Senin sayende hayata küstüm Ömer. Çok zor günler yaşadım. Sen, beni tanıyamamışsın. Ben güçlü biriydim . Ben, hasta olsaydım sana söyler ve yanımda olmanı isterdim ama sen ne yaptın? Gerçekten beni sevmiş olsaydın hastalığında yanımda olmanı, seninle ilgilenmemi isterdin ama ne yazık ki, yanlış düşüncelere kapılmışsın. Seni bu konuda affetmiyorum. Üstelik, bana yaşattıkların yüzünden de çok acı çektim ve sana olan sevgim bitti. Şimdi, sana sadece acıyorum Ömer. Bizim sevgimizi yok ettin. Geriye sadece acı dolu bir geçmişin hatırasını bıraktın. Bir daha bana mesaj çekme, ben artık yokum.”

Mesajı gönderdim. Bu yazdıklarımdan sonra içim birden çok rahatladı. Kalkıp nefes aldım, her şeye rağmen hayat güzeldi.

Artık, Ömer için üzülmeyecektim. Seven insan, hastalıkta sağlıkta yanında olmayı isterdi ama Ömer benim sevgimi görememiş, yanlış düşünmeye kapılmış ve tek başına hastalığı yaşamıştı. Artık, hayat benim için yeni başlamıştı. Ömer geçmişte kalacaktı. Ben kendi ayaklarımın üzerinde duracak, çalışacak ve mutlu olmayı deneyecektim.


 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi