ASILAN SÖZLER
Yakın mesafenin uzaklığı var, güneşin arkasında bekleyen; uzak mesafenin yakınlığı var, geceye hapsedilen…
Darağacına asılan sözcüklerin incinmişliği, konuşamayan çocuğun gözlerindeki maviliğin çırpınışları, akreple yelkovanın bitmeyen savaşı, çemberin içindeki ateş topunun feryadı, temizlik yarışına giren karıncanın telaşı; ironik masalın yolcuları…
Görülemeyen, dokunulamayan...
Kırılan notaların sessizliği var ceplerinin bir köşesinde. Geçit vermeyen embesil ruhların aynaya yansıyan seremonisinde; tozu dumanı katar mı çarklılar, yönünü x değil de z ye çevirir mi?
Beyaza boyanıp dans ederler mi gökyüzünde?
Gizli denen sandıktaki anahtar açar mı döngüyü, değişir mi ironi?