ZAMANDA YOLCULUK
Çocuk yaşta izlenen bir filmdi. Sabırsızlıkla izler hep 'acaba' dediğimiz merak duygusunu tatmışızdır... Belki bir görselden ibaret bir senaryo idi. Peki verilen mesaj neydi sahi? Şimdi tam da herbirimiz toplum olarak zamanda yolculuk yapmaktayız, adı "Beyin fırtınası" "Beyin cimlastiği" geçmişe bazen özlem, dalıp gitmeler...
Geçmiş geçmiş miydi sahi?
Birden irkilmek peki bizi oradan çıkarmak için zorlayan kontrol 'ahhh ne harikasın!' hemen bir hayal kurmak, hayallerimiz ise gelecek zaman.. Hiç sorduk mu acaba, ne için?
Yolculuklarda eminim ki vagonlar vardır; üzgün, neşe, eğitim, bulmaca, tecrübe, kararsızlık, yetenek, üretmek gibi gibi..
Evet, geçmiş bir tecrübe idi amenna peki, zaman döngüsü içerisinde hep bir eksiklik arayışı! tamamlanamayan neydi?
Geçmişte ben, 'ileride şunu yapacağım.' dediğimiz kanılar, kararlar, umutlar…neydi?
Eee bir zaman gelir ki ne kadar sıkça kullandığımız sözcükler dizelenir,
"Şimdiki aklım olsaydı!"
Eğer geçmişte yapılanlar olmasaydı, şimdiki düşünce aklın bu olur muydu?..
peki !!!
Zamanı, zamanda harcamakla mı geçirdik yoksa üreten düşünce fikrini zamana yayarak uygulamakta mı?
Bizler zamanı nasıl kullandık? Git gellerle günümüzü tamamladık ...
Belki de herbirimiz kendi dünyamız içerisinde yaptığımız muhasebe ile zamanda yolculukları yaptık. Oysa dünyanın ne kadar geniş ne kadar güzel ve hatta dünyanın her alanında yolculuklar yapabilirdik.. Dış dünyayı öğrendikçe, tanıdıkça, sohbet, muhabbet ettikçe beyin sana kocaman bir kapasite açar… Sen yeter ki adım at...
Üretmek için ,insanlık için ,insanlarla kucaklaşmak şimdiki aklını kullanman demek ...
Ve!..
Şimdi zaman yolculuğunda hangi vagonu seçtin, seni yoranı mı geleceğine ışık tutanı mı?
