YUSUF’LA YÜRÜMEKTEN
En son çektiğim resimdeki ben
Kavaklıdere:den Bozdağlara giderken
Saçları ağarmamış henüz
Yusuf’la yürümekten
Zira daha akşam olmamış ve bu
Kara haber Yakup'a ulaşmamış.
Sesimden bir çığlık ağacı doğmamış henüz
Ara ara gidip döndüğüm şehir
Bu bir kadındır büyük ihtimal, çünkü
İkisi de müennestir
Henüz Moğollarca talan edilmemiş.
Bahçeler bozulmamış henüz
Geceler iyiden iyiye soğumamış
Ben bir solucanın açtığı yoldan yürüyorum
Ayrılık nedir daha bilmiyorum o zamanlar
Bedenimde ağrılar hissetmiyorum.
Kuyunun taşları oluşmamış henüz
Züleyha’nın bir peri olduğu henüz kanıtlanmamış
Daha bir nebi atanmamış dünyaya
Tanrı yetkisini kullarıyla paylaşmamış.
Ben bir mevlevinin içinden geçiyorum o zamanlar
Ölümün gözlerinde iyice netleşiyorum
Birazdan görücüler şekerpare yiyecekler
Ben eriyeceğim ve ayrışacak
Etim ve kemiğim.
En son çektiğim resimdeki ben
Görüyorsun işte her tarafı çakır tiken
Kölelik icat edilmemiş daha
Sömürü yeryüzüne henüz gelmemiş
Anadolu denen bu kara parçası
Denizin dibinde bir yer henüz
İki kıta arasında sıkışıp yükselmemiş.