YÜREĞİN DEFİNE HARİTASI
"Her şeyin bir yüreği var. Dağın, taşın, ırmağın. İş onu bulabilmekte" der Murathan Mungan
Peki ya insanın yüreği?
Onu saklandığı yerde bulmaya niyeti olan var mı?
Siz elinde bir harita ile bir insan yüreğini arayan, onun için yasak alanlara giren, tehlikeyi göze alan, gece uykuları kaçan bir define avcısı gördünüz mü hiç?
Göremezsiniz.
Definenin avcısı olan yüreğin sancısını düşünür mü hiç?
Yüreği bulmayana hazineyi teslim edemezsiniz.
Üstelik her bir yüreğin haritası ayrı, girişi, çıkışı, toprağı, saklandığı yer farklı.
Kimi kilitli bir sandığın içinde koruyor gönül hazinesini. Doğru anahtarı bulan açsın diyor. Yani hazineye ulaşmanız kafi değil, bir de sandığı açmanız gerekiyor.
Sandığın nazıyla da başa çıkmak gerekiyor inceden ince.
Nazlanan define olur mu demeyin.
Oluyor işte
Kiminin yüreği karlı bir dağ.
Tırman tırman bitmiyor.
Yükseklere nefesi yeteni bekliyor.
Yolda sızlanmayan, yorulmayan, donmayan
bir dağcıyı bekliyor.
Yarı yoldan döneni affetmiyor.
Bir de "kır yürekli olanlar" var.
Dört mevsim içinde baharı saklasa da herkesi bahçesine buyur etmiyor.
"Beni bulmak isteyenlerin gönlü çiçek, dili bal, kanatları kelebek olmalı" diyor.
Hani öyle sonsuz bir düşte yaşıyorlar ki gökyüzünde kuş olsan yetmiyor.
Ona ulaşmak için sevgi gibi kokmak, kuş gibi uçmak, çiçek gibi açmak gerekiyor.
Yeşiline basmayın sakın.
Aynı yerden bir daha yeşermiyor
Olur da bir gün dağın, taşın, suyun veya bir insan yüreğinin haritasını bulursanız kaybetmeyin sakın.
Bulduğunuz hazineleri israf etmeyin, soldurmayın, sarartmayın.
Avlamayın göğsünüzde uçan kuşları.
Rüzgarın fotoğrafı çekilmiyor, unutmayın.
Siz hazır oluncaya dek rüzgar esip geçiyor.
Bir yürek haritası çizeyim derken
Hazineler yanınızdan gelip geçiyor.
Şimdi insanların her biri, hem de güpegündüz, elinde bir fenerle ulu orta yürek definesi arıyor.
Bulmak için değil,"bakın ben arıyorum"demek için.
Güya herkes definenin peşinde, kendi yalanına inanmak için.
Sorsan,
Ne elinde harita var,
Ne de yüreğin yerini biliyor.