YAPRAK SARMASI
Tam da zamanı ve mevsimi üzüm yapraklarının
Şöyle bol baharatlı içi ile dolma yapmak.
Masadaki vazoda kokusu yayılınca zambakların
Eski şarkılarla ne keyiflidir o dolmayı sarmak…
Dolmanın içini hazırlarken ne sırlar var tarifinde
Bazen akşama, bazen özel gün bayram arifesinde
Sevgini de kattın mı içine tadına doyum olmaz.
Yaşama hevesi bulur insan kainatın sahibinde…
Sonra yaz biter kışa girince dal yaprağa küser
Böyle çıplak dalım diye insanoğlu beni süzer.
Düşünüp sorar dal yaprağa kalabalık dünyada,
Aynı sofrada oturanlar birbirini neden hep üzer?
O akşam da toplandık aile dostları ile bir arada
En güzel menü diye hazırladık yaprak dolması
Evin reisi suskun belli içerlenmiş bir konuda
Sofrada hazır oysa salata tatlı sıcak çorbası…
Bir zaman sonra duyuldu odadan bir silah sesi
Keşke her acı hüznü sarıp bilseydik yaşamasını
Her şeye rağmen bilemedim ki intihar neyin nesi?
Baba oğul bilseydi sorunun çözüm aşamasını.
Bir feryat figan ile dağıldı o sofrada yemekler
Sarıldı babası oğluna ne oldu verdiğim emekler?
Dal bile yaprağın gidişine üzülürken hep bizde
Zehir oldu o gece ağladı bizle beraber melekler…
Benzemezmiş öyle yaşanan acıyı o yaprak gibi
İçinde taşıyıp yürekte gizli gizli sarması…
Editör: Betül Eren