MANZUME
Giriş Tarihi : 28-12-2022 20:35   Güncelleme : 31-12-2022 17:48

Yabancı

Yazan: Reyhan Mete Erdoğdu -YABANCI

Yabancı

YABANCI

Dün bir adam gördüm,
Mahallenin kırathanesinde.
Üstü başı perişan
Öyle derbeder...
Sessiz sedasız bir köşeye iliştirmişti sandalyesini
Hafifçe yanaştım.
İrkildi beni görünce,
Tanıdıktı gözlerindeki korku 
Saçları dağınık, saçları huzursuzdu...
Kim bilir kaç gündür suyla buluşmamıştı. 
Nasırlaşmış elleri,
Sigaradan sararan parmakları,
Çay bardağını tutarken titriyordu.
Kaçırdı bakışlarını benden
Korkusunu hafifçe sıyırdı masa örtüsünün altına.
Derinden bir nefes aldı, sanki yer ayağımın altından kaydı. 
Kaybolup gitti gözleri, 
Ufukların ardına...
Eski, kirli, küf kokulu bir bavul vardı yanıbaşında
Sanki asırların yükünü sığdırmış bavuluna.
Çaktırmadan oturdum yanındaki masaya.
Düşündürdü beni kara kara
Buralardan değildi belli ki dağların ötesinden sığınmıştı buraya.
Gözleri donuk mavi
Yüzünde güneş yanığı
Saçları kavruk sarı...
Hüzün soluyordum havada. 
Tutamadım kendimi daha fazla
Titrek, boğuk sesimle dedim:
"Merhaba..."
Kaybolup gittiği ufukların ardına
Duyuramadım nefesimi
Toparlandım bu sefer daha bir gür çıktı sesim
"Yabancısınız buralara
Nereden gelir, nereye gidersiniz?" dedim
İnce dudağı büküldü,
kenarında hafif bir gülümseme.
Gözlerime baktı
"Yabancıyım yaa!" dedi.
"Sadece buralara değil, her yere yabancıyım..."
Sesindeki acıyla ürperdim.
Tam kırk yıl oldu, kahpe gavur, köyümüzü basalı, bizi toprağımızdan sürgün edeli
Göçemedim öteki âleme.
Sığamadım bu dünyaya,
Bir başına sığılır mı ki dünyaya?
O gün, bu gün...
O köy, bu köy demeden
Aranır dururum
Köyümün mor sümbüllerini
Soğuk, coşkun akan derelerini,
Çam kokusunu,
Kuzuların oynayışını,
Başağın rüzgarda savruluşunu,
Fadime'min çeşmeden salınarak gelişini...
Biçareyim işte
Meczup dediler, muhacir dediler, garip dediler, yabancı dediler...
Ara sıra iş, ara sıra aş verdiler
Ara sıra da yol gösterdiler.
Sığamadım bir türlü."
Elini cebine götürdü
Eski tabakasından, sarma tütününü çıkardı
Dumanıyla birlikte kayboldu.
Gözleri donuk, gözleri nemli.
Döndü tekrar bana
"Kafamı sokacak bir dam
Karın tokluğuna bir iş, varmıdır buralar da?
Zaten çok kalmam
Kışı bulmaz göçerim
Fadimemin yanına."

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi