TERELELLİ BİR GAM
İstanbul'da mahzun üstü bir akşam
Denizin her karışında terelelli bir gam
Feriştahı gelse ben yine masum ben yine çılgın
Dudaklarında rüzgârlı merhameti aşkın
Gül döküntüsü bende sersemlik döngüsü
İzninle şöyle bir dirhem kokundan çalsam
Bu tınılar hangi gülüşün fasılıdır hem de bu mevsimde
Hangi sunakta ben kurban sen asude
Karadeniz’ce hırçın Marmara'dan daha hüzünlü
Özlemeler edindim kendime sancılı lakin örtülü
Bir çanakta ağzına kadar dolu bakışın
Göz süzüşün sermest edici bade
İstanbul'da bir semt adını adında unuttuğum
Karanlığın içinde ay damlası bir kutlu yudum
Kalem sabırsızca kâğıt yırtık
Yakamoz sızdırmakta kevgire dönmüş kayık
Bir bilsen ah birazcık bilsen
Bir meleğin saçlarında nasıl kayıp umudum