DENEME
Giriş Tarihi : 13-10-2022 21:24

Tepki

Yazan: Melda Vatancı - TEPKİ

Tepki

TEPKİ

Hırs, ihtiras ve savaşlar içinde dönen dünya, insanlara yetmeyecek kadar küçüktü. 

Bu yüzden oluşan her kaosla birlikte sürekli yeniden kurgulanıyordu insanlar… Dünya yeniden düzenlenirken buna çaresizce uyum sağlamaya çalışıyordu toplumlar.
Yaşamsa, varoluş ve yok oluş arasında gidip gelen mücadeleydi. 

Her taraf karanlık kuşatmayla çevrilse de zafer, insanın kalbinden gelen ışık kadar yakındır. 
Bu ışıklar, kirlenmiş ruhları onurlandırabilir miydi? 
Bu bilinmezlik savaşı içinde sonuçta ölüm kadar yakındır elbette.

Soğuk, duygusuz, donuk yüzler birbirini selamlıyordu her sabah. 
Robot icat ederken karakterlerinin de onlara benzediğinin farkında değildi insanlar. 
Her neyse artık ne önemi vardı ki? 

İnsan olarak yaşayıp yaşayamamanın hiçbir değeri kalmamıştı. Düşünceler de durmuştu artık hiçbir gelişme göstermiyordu. 

Enerjiyse kendini negatife çevirmiş gibiydi. Dünya sanki dönmüyordu.

Yok muydu insanın hayatını değiştirecek can alıcı bir kelime?  

Bir ayna aranıyordu fakat insanın yansımasının kendi dış görünüşü yerine iç sesi olacağı. 
Bir kitap bulunsa insanın içini kendi beynine yansıtan ve oradan kendi kalbine ışık tutan. 
Gülümseyen çocuklar yeniden renkli uçurtmalar uçursa gökyüzüne. 

Büyüklerin alkışları eşliğinde büyüdükçe zirveye doğru yükselseler mesela. 

Hayat insani duygularla yaşansa ve mutlu bir şekilde tiyatro sahnesi de kapansa…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi