ŞİİR
Giriş Tarihi : 12-10-2022 22:45

Susku

Ege Altan - SUSKU

Susku

SUSKU

Şimdi kırılmak  zamanıdır aşka
Ya da sökülmek kara hayıt kökleri gibi
Bir yarını bırakarak toprağa.
Bu susmalar başka türlü
Dökemez içindeki sözcük ölülerini
O geçen, bandırası belirsiz gemi
Alıp gidemez seni, dilini çözmedikçe
Kaptan, dolduramaz seyir defterini.

Dudakların,şimdi iki kez çingene
Şimdi iki kez yeryüzüne
Dağılacak o mağara yalnızlığın
İçinde kaybolduğun korkuların
Olgun bir incir gibi yarılmadıkça 
İfşa edilmedikçe içinin kırmızısı
Bu ikiye bölünmüşlük,belki de çok kişiye
Bu kara kahır,kara bir yılan gibi
Çöreklenip uyuyacak içimde

Kalkıp dağlara gitme zamanıdır
Artık hazırım,etimden sıyrılmaya
Ya bir ahlat ağacı ya da bir kaya
Alsın bu son nefesi tanrısına götürsün
Sevgilim kızıla boyasın saçlarını
Ölümü de karıştırsın içine
Otursun aynanın karşısında örsün. 

Kendini asma zamanıdır
Yakma zamanıdır içinin kenar mahallesini
Hadi gel,birlikte dokuyalım ipini
Hem de senin saçlarından dokuyalım
Saçlarının kızılından
Ay karadır nasılsa,yıldızlar çok uzakta
Elinle beslediğin o çakallar dışında
Kimseler kaçırmıyor huzurunu sessizliğin.

Şimdi ne kadar medeni ve özgürsün
Yalı kızı İrma'sın, birazın Leydi Godiva
Yüzünde dünyanın bütün ötekileri
Köy kahveleri, kadınsız
Erkek sığınma evleri...
İkimizin arasında kanlı bir hesaplaşma
Pazar akşamları özellikle
Pazartesi günün o geç saatleri
İçtiğin kahvenin geldiği yeri
Titriyor dudağın telin ederken
Kalbinden düşerken bin parça oluyor
Öldürdüğün aşkın güzellikleri.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi