SEVECEKLERİM VAR
Müsade eder misiniz zarif kadın?
Sizi bir hayli seveceklerim var.
Siz yürüyün benden habersiz gibi
Eskimiş Arnavut kaldırımlarına değerken
etek uçlarınız
Aşınmış taşların arasından
Sanki güneşi beklermiş gibi açan
Sarı papatyalara şahitlik edeyim
Yapraklarının dokunup renk aldığı endamınızı
toplar gelirim peşiniz sıra
Sır içinde sır olurum
Size dokunmadan tutunurum
Gölgenize sarılırım
Bedeni olmayan aşık misali
Müsadeniz olur mu zarif kadın?
Sizi seveceklerim var.
Sürgünlerin İstanbul'a özlemi gibi mesela
Sokak sokak özleyerek
Seher vakti esen serin rüzgara sinmiş
deniz kokularını aşk sayarak
Derin derin ciğerlerime doldurarak
Siz incinmeden nefes hafifliğinde
seveceklerim var
Sizi İstanbul'un ince boğazında tutkuyla
sarılan gerdanlığı gibi narin
Geçerken vapurlar serin sularında dalgalanan maviler gibi derin
Boğazın sevdası martıların pervane oluşu gibi senin
Ben sizi denizin kıyısı ormanın sınırı
Renklerin buluştuğu yerde
Seveceklerim var
Müsade eder misiniz zarif kadın?
Sizi seveceklerim var.
Gizli gizli
Kenar mahallenin kuytusundaki
Susmuş kızın hayallerini sakladığı
Güzel yüreği gibi
suçsuz günahsız Alabildiğine geniş Olabildiğince gizlenmiş
Ulaşamadığı ufukların en ötesini feth etmiş Albatros edasıyla özgür ve yalnız
Müsade eder misiniz zarif kadın?
Sizi seveceklerim var.
Hırçınlaşırsam sizi severken eğer
Kayalara çarpan dalgalar gibi köpürürse duygularım
Denizler misali kavgacı ve asi olursam aşktan
Kaşlarım çatılır asılırsa sevdalı bakışlarım
Bileklerinize dolanan su kabul edip beni affedin
Biliniz ki sizi, sizin gibi zarif
Seveceklerim var