ŞİİR
Giriş Tarihi : 27-01-2025 12:42   Güncelleme : 27-01-2025 13:53

Sessiz Veda / Yılmaz Pirinççi

Yılmaz Pirinççi -SESSİZ VEDA

Sessiz Veda / Yılmaz Pirinççi

SESSİZ VEDA

Ağır aksak da olsa yaşayıp gidiyordum.
Hatta gülümsediğimi bile görenler olmuştu tevatür değilse eğer.
İki, üç gazete, 
Kırk elli sayfa bir kitaptan
Sonra gecenin karasında adımlarının izinde yürüyen bir gölge. 
Kaldırım ortasında uyuyakalmış sokak köpeklerine kimselerin görmediği hoşgörüler bırakarak yürüyordum 
Yine kimselerin duymadığı notalarda yüreğim titreyerek.

Şimdi ben sustum mu?

Kolay satın alınabilir sevinçleriniz vardı sizin,
Rahatınız kaçmasın diye deliksiz uykularınız,
Cafe Amerikano, espresso tarzı alışkanlıklarınız vardı.

Ben gün içinde iki kahve içerim mesela.
Biri gün doğumunda,
Biri güneşin gitmesine yakın.
Hiç çıkmayacak fallarda o hiç gelmeyecek sizi arardım ben,
Siz benden habersiz,
Ben sizden dertli.

Şimdi ben sustum mu?

Şiirler asardım saçlarınızın tellerine
Siz, bende siz olmadan önce.
Yani siz, sen iken bende,
Siz her gün başka bir teline astınız boynumu
Ve hiç duymadınız saçlarınızdan o şiir kokusunu.

Şimdi ben sustum mu?

Çok zor değildi oysa nihavent bir şarkının anason kokulu mutluluğunda buluşmak.
Hatta çok da güzel olurdu salaş bir kahvenin pötikare masa örtüleri üzerinde ellerimizin birbirine değmesi.

Sustum evet.

Yüreğim, yüreğim daha çok sızlıyor avuçlarımda patlayan nasırlardan.
İçimdeki gökyüzü daha bulutlu şimdi bakışlarımdan
Ve içimdeki çocuk gibi 
Ben de küstüm sizden ve herkesten.

Bol kahkahalı, taşınması kolay mutluluklar bırakıyorum size. 
Ve yaz güneşi sevdalar.

Şimdi susuyorum işte…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi