ŞİİR
Giriş Tarihi : 26-12-2023 14:34

Sahne / Şengül Yıldız

Şengül Yıldız -SAHNE

Sahne / Şengül Yıldız

SAHNE

Açıldı güne perdeler, 
Bugün de rollerimiz sunuldu!
Rejisör yukarıdan bastı düğmeye,
"Haydi başlıyoruz, buyrun sahneye"!

Dışarısı buz gibi soğuk,
İnsanlar telaş içinde işe koşmakta!
Suretlere şöyle bir baktım da,
Gölgeli, parçalı bulutlu gökyüzü sanki!

İnsanlar hep umutsuz,
İnsanlar hep mutsuz,
Belliki senarist gülecek sahneler
Yazmamış soluk yüzlere!

Şeytan diyor ki;
Bazen yaz kızım!
Hayatın tüm dengelerini bozanları yaz!
Türlü dertlerle boğuşmaktan
İnsanların,
Umutsuzluklara asılmış simalarına, 
Gülmeyi unutturanları yaz!

Sen, enini dibini kurcala.
Yaz ne varsa.
Al eline kalemi, kağıdı yaz hadi!
Mutsuzluğu,
Umutsuzluğu unuttur onlara,
Zenginler hep zengin,
Fukaralar hep fukara!

Keşke kalem degiştirebilse,
Herkesin payına düşen rolleri.
Bir yaşlının yüzünü güldürebilse!
Çocuklar mutlu büyüyebilse,
Ellerinden alınmasa oyuncakları!

Nice zorluklarla büyütülen evlatlar,
Ah kınalı kuzular 
Askere yollandığı gibi.
Dönüşte,
Sevinçle güle oynaya karşılansa!

Şehit edilmese zorla büyütülen yavrular!
Bayrağa sarılı tabutlarda yollanmasa,
Anasının babasının büyüttüğü kucağına!
Babalar analar yavuklular hiç ağlamasa!
Ah rejisör,
Ah kesecektin bu ağlatan sahneyi!

Ruhları şad olsun yavrularımızın!
Her şey vatan için!
Zengin çocukları para verip yatarken,
Fakir evlatları kurban olsun vatan için!
Olmadı rejisör, olmadı.
Adaletsizlik yapıyorsun!

Ne çok şey isterdim, ne çok!
Ama kendime değil tabii ki!
Zaten senarist yazmış yazacağını çoktan! 
Sahneden inmek istediğimde çok oldu hani!
Boş verdim beni, 
Yaş ilerleyeli çok oldu.
Dert, çile benim üzerime yapışmıs kaftan!

Perdeler kapanana dek,
Değiştirebilseydim keşke!
Kötü yazılmış sahneleri,
Bu eşkiya düzeni!

Mesela eskisi gibi yoklukta da,  
insanların hepsi mutlu olsa!
En çokta çocuklar,
Sokaklarda mutlu koşuştursa!
Çocuklardan yeniden ögrenebisek, 
Katışıksız, riyasız sevebilmeyi.
İçten gülebilmeyi!

Meselâ diyorum,
Sevenler,
Yokluk yüzünden hiç ayrılmasa! 
Hani bu yol yolak biletleri
Bunca pahallı olmasa,
Cepler meteliksiz gezilmiyor da 
Yiğit delikanlılar manitasız kalmasa!
Ülkesini terketmek zorunda olmasa kimse!
Kavuşmalar yazılsa, 
Tüm seven kumruların sahnelerine!

Meselâ diyorum, meselâ,
Başarabilsem hani kalemin ucuyla!
Mavi ülkemize barış mutluluk getirebilsem,
Halklara özgürlüğü, kardeşliği pay edebilsem.
Kimse kalleşlik bilmese,
Herkes elele tutunabilse!

Ne çok şey yazardım elimde olsa,
Ne çok şey, tüm sahnelerin repliğine!

Omuz omuza verebilsek,
Savaşlar olmasa! 
Çocuklar silah sesleri yerine, 
Saz cümbüş sesleri öğrense!
Ya da okullarına gidebilse!

Öğreneceği şeyler matematik olsa,
Türkçe, tarih, matematik, inkılap!
Korkuyu hiç bilmese gözleri!
Anaları, babaları, kardeşleri,
Gözleri önünde vurulmasa!
Hele çocuklar, hele masum çocuklar,
Hiç vurulmasa ah melek onlar!

Her millet, her devletten insanlar. 
Barış içinde kolkola gelebilse!
Yanyana, rengarenk olsa tüm sahneler!
Gökyüzünden çalabilsem gökkuşağının 
renklerini tüm suretlere!

Beyaz güvercinler uçurabilsem maviliklere,
Ah mutsuzluk yazabilir miydi senarist! 
Şair kimliğimle kalemimin gücü,
Her şeye yetebilseydi keşke!

Akşamlar oluyor 
Hiçbir şeye çare olamadan.
Çekiliyor perdeler,
Kapanıyor güne sahneler!
Rejisör güne geceyi bağlarken, 
Yukarıdan sesleniyor sanki!
"Bugünlük senaryo bu kadar!
"Kestik!"

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi