OLUR MU YÂR OLUR MU
Geçtim sarı tarlanın tınazından.
Meşk alıp kadim yârin her nazından,
Bir kırık telli sazın avazından,
Atsam garip gönlümü yücelere…
Duyan olur mu yâr duyan olur mu!
Yâr gibi gönlüme uyan olur mu?
Doğmamış güneşlerin solgunuyum,
Kör pınarların kahır dolgunuyum.
Ben; vefasız baharlar yorgunuyum,
Satsam dertli başımı gecelere.
Alan olur mu yâr, alan olur mu!
Yâr gibi derdime eman olur mu?
Büküktür boynum benim, görenim yok.
Yetimdir koynum benim saranım yok.
Yıkıktır göynüm benim soranım yok.
Döksem hicran yaşını, nicelere!
Silen olur mu yâr, silen olur mu!
Yâr gibi beni de seven olur mu?