NASIL İSTERSEN
Bana bir şiir oku.
İçinde babamın cigara dumanı,
Anamın reyhanlı çorbasının tadı olsun.
Bana bir şiir oku.
Kardeşimin beyaz kolalı okul yakası,
Dizlerimin kabuklu yarası olsun.
Bana bir türkü söyle.
Yürekte hep bir sılaya hasret,
İçimde hep bir Kemaliye aşığı…
Bağlayıp kolumu, bacağımı Fırat’a yuvarlasınlar,
Atsınlar beni Eğin’in dağlarından aşağı…
Bana bir masal anlat.
Ben bıkmışken şu hayattaki şeytanlardan, cinlerden,
İçinde perisi, meleği bol olsun.
Küçülüp, minik bir çocuk olayım,
Uykumda hepsi beni gülümseyerek kucaklayıp korusun.
Bana bir çay doldur,
Şekeri olmasa da olur, demi sıkı olsun…
Sıcağında anamın gülümseyen bakışı,
Yaptığı peynirli çöreklerin el yakışı olsun.
Bana bir ağıt yak.
Dengbejlerin aklına ilk ben geleyim.
Üfürsünler benden kalan külleri,
Ne zaman ki kavuşamasa şu âşıklar,
Her ölenle, yine ilk ben öleyim…
Bana bir sigara yak,
Seslenip, sormasan da olur...
Çakmağı bana bakarken çak.
Yeter ki ilk nefeste beni içine çek,
Teklif etmesen de olur…
Ondan sonrasını, sen bana bırak…
Bana bir mektup yaz,
İçinde tüm arzuların olsun.
Benden beklediklerin,
Sitemlerin, söylenmemiş sözlerin,
Kırdığım tüm hayallerin olsun…
Ya da…
Ya da geçip yolun orta yerinde, birden karşıma.
Sadece bir “Merhaba!” de…
İşte o zaman…
Bu adam ölsün be!
Bu adam ölsün.