ŞİİR
Giriş Tarihi : 12-09-2023 16:28

Mezara Düşen Evlatlar / Vedat Dündar

Vedat Dündar -MEZARA DÜŞEN EVLATLAR

Mezara Düşen Evlatlar / Vedat Dündar

MEZARA DÜŞEN EVLATLAR

Kıvılcımlı bir aydınlıkta,
Beynini yüreğinde eritircesine,
Birikmiş hatıraların olduğu yerde,
Kimsesiz bir sessizlik gibi bakıyordu kadın...

Mezarlıkta henüz sabahın şafağı yoktu.
Eğilerek yumuşak bir öpüş bıraktı toprağın alnına.
Sonra, hasretinin üzerine uzanarak yattı.
İntihar edercesine fısıltılar süzülüyordu dudaklarında...

Topraktaki rahminin üstünü örtmek için kopardığı,
Rengi olmayan çiçeklerden bir demet toplamıştı.
Hepsinin dallarına uzunca bir öpüş bırakarak...

Mezar taşındaki yaldızlı resimde ise,
Kuyruğu kırık piyano, minyatür bir sesle çalıyordu.
Minik tuşların ritminde,
Küçük parmaklar hünerle kıvrılırken,
Ve adeta nasıl seveceğini öğrenemeden,
Tereddütle,
Her seferinde annesinin tenini okşuyordu...

Henüz aşk diye bir şey var olmadan, 
Çok daha öncesinde,
Evlat sevgisi diye bir şey var oldu.
Anaların yüreklerinde,
Şimdi o, bu mecbur felaketle böylesine sıkışırken
Burası onun kenarıydı.
Başka kenar yok...

İşte her mevsim burada,
Analara, tek gün olarak geçer.
Ve her yıl dönümü, 
Bu mezarlarda, bir günde biter.
Gökyüzü çözülürken toprağın rahminde,
Hatıraları silinmeyen bir çocuk kırılır hayallerinde!

Editör: Ümmügülsüm Hasyıldırım 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi