ŞİİR
Giriş Tarihi : 23-08-2022 21:41   Güncelleme : 25-08-2022 00:08

Kül ve Gül

Yazan: Reyhan Mete Erdoğdu - KÜL ve GÜL

Kül ve Gül

KÜL ve GÜL

Yırtılmaya yüz tutmuş kavruk mektupların arasına saklanmış 
kuru güller gibiydim...
Unutulmuş
Benzi soluk...
Dokunsalar yapraklarım bir bir kayıp gidecekti zamanın ötesine
Can havliyle gül kurusu kokumu
mektupların arasına bulaştırıp 
Sıyrılıverdim 
Yaralarımdan kan sızıyordu toprağın ardına
Beyaz ellerde kalan bir lekeydim.
Bir iz derinlerde....
Tutunmayı bilemedim
Yada tutmayı bilmediler.
Narin kırılgan ruhuma değseydi bakmayı bilen bir cift göz 
İştahlı bir bebeğin annesine duyduğu açlığı görürdü ruhumda.

Uzaktan sakin huzurlu bir limandım belkide
Kendi başına
Terkedilmiş
Yamalarım vardı dikiş tutmayan
Ve yalandan kahkahalarım 
Yamalarımı maskeleyen.
Gelen soluklandı, dinlendi
Huzuruma ortak oldu
Canıma yoldaş beklerken
Kabuk bağlamış yaralarımın 
Kabuklarını kaldırıp tuzu basarak gitti...

Sonrası ehliz denizlerin karanlık suları
Hiç bitmeyen karabasanlar
Beynimde uç uç böcekleri
Dudağımın kenarında birikmiş tümceler
Altı çizili ne çok ahh lar biriktirdim
Aldanışlar, aldatılmışlıklar vardı gizli öznelerimde
Ve kimselerin el uzatmaya cüret edemeyeceği mahrem kuytularım vardı gün yüzü görmemiş...

Girdaplarımın arasında boğulurken
Anka kuşunun muhteşem dönüşüm öyküsünü uyarladım kendi hayat öyküme
Bir kuş kadar da olamayacaksam
Bedenim ruhumu sorguya çekmeliydi.
Gerekirse ipe vermeliydi son isteğini bile sormadan....
Bir kibrit çaktım sığındıkları limana
Ateşi ruhumun kanat çırpışlarıyla harladım
Küllerinden yeniden doğmaksa hayat
Ben kurumuş güllerimden doğdum
Külü güle
Gülü küle bulandırıp...
 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi