ŞİİR
Giriş Tarihi : 19-11-2023 19:27

Koşuma Sürülmemiş Atlar / Yusuf Gökbakan

Yusuf Gökbakan -KOŞUMA SÜRÜLMEMİŞ ATLAR

Koşuma Sürülmemiş Atlar / Yusuf Gökbakan

KOŞUMA SÜRÜLMEMİŞ ATLAR

Koşuma Sürülmemiş Atlar
hudutu olmayan akşamlar döker frengisini
bir beyaz laleye
içim içim bir hasret 
dokunur böylece 
vahaların kalbine; 
bülbüle içtiği şerbet dokunur, 
aşıka içine döktüğü çiy 
ve uzaklarda belki en uzaklarda 
bilinmez vadilerin ardında kalan 
insan kalabilmişlerin yurdunda 
her ilmiği safî sevda olan 
kilimler dokunur çeyiz niyetine...

bir esinti dolansın yetmez mi 
yetmez mi rutubetsiz kalışlar 
akdeniz gibi olsun mesala
akdeniz sen gibi olsun mesala
kıvranan palmiyeler bir de veda çağrısı 
olmayışlar olmuşluğun ağrısı 
varsayışlar ise kesinliğin. 
kopuk bir kol 
ötekinin sayrısı olsun mesala
köpüklenen bir kan nedendir ki 
sürekli süreksiz 
açık veya koyu 
dolmaktadır hâlâ kalbe,
 hâlâ neden direnmektedir
ve neden kana doymamaktadır gül.

vahalarım olsun isterdim bataklıklarım değil 
sürekli felaketler üreten, 
batırmakla batan bataklıklarım değil.
koşuma sürülmemiş atların 
yeşilliğinde semirdiği 
en içli akşamlarda. 
sonra benim vahamda 
benim taze bitmiş çimlerimin üstünde 
başlamasını isterdim ilk ve bitmeyen koşularına 
aşk gibi bir koşu; ilk ve bitmeyen 
hayal gibi; ilk ve bitmeyen 
cevri olmayan, 
cevrine doyulmayan bir koşu. 
hatıralara karışmayacak bir hatırlayışın 
ayaklar altına aldığı unutuluşu.
vahalarım olsun isterdim işte o kadar: 
her vaha ayrı ayrı 
şiirle örülü bir kader...


                         

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi