KENDİNE İYİ BAK
Kendine iyi bak!
Senden geriye sadece kirli tortuların kalmıştı.
Benim sevilerimi de, gökten yağan mis gibi yağmurlar alıp, sevgi deryalarına salmıştı.
Kirlerin, güneşin ateşine maruz, yaktıkça yakıyor tenini.
Dokunma yarama, dokunma!
Dokunma, sevgiyle kutsanan tenime.
Ulaşılmaz sandığın kibirli yüzlerde aradın aşkı sevgiyi ya! Hepsinin ikincil egoist yüzünü görmeye başladın ya
Yeniden bana dönme çabaların boşa, hiç hükmü yok.
Ben şimdi bana reva gördüğün yalnızlar sokağında, şakağımda patlayan ihanet kurşunuyla dolaşıyorum.
Sensizliğin boşluğunda, senle geçen günlerin hoşluğunun hayalinle coşuyorum.
Hani bana, aşk budalası derdin ya!
Ben artık, o budalalığımla terk edilmiş aşıklar sokağında dolaşıyorum.
Aşk kıblesini şaşırıp, kibirliler meclisine yüzünü çevirip, beni dışladığın anları hatırlıyorsun değil mi?
Sen koca bir aptalsın biliyor musun!
Afili cümlelere kanıp, sükselerine tav olduğun o kimseler şimdi sana sırtını döndüğünde gülerek bakıyorlar, farkında değilsin.
Sen bunu nereden bileceksin ki!
Sevgimi bile anlayamayan, yüreğinde hissedemeyen sen!
Her şeyin güzelliğine bani olduğunu, seni sever gibi olanların sana tabii olacağını zanneden sen!
Sevmenin hem de çok sevmenin herkeste beni, aramanın çabasıyla heba ettin ömrünü.
Herkesin ben, olamayacağını öğrendiğinde iş işten geçmişti ya.
Artık senin için yapabileceğim hiçbir şey yok!
Herkes yoluna gitsin dediğin yerdeyim şimdi.
Yol ayrımları çoktan başladı ve ben kendi kavşağımda şarampollere yuvarlanmanın yaralarını taşıyorum şimdi
Kendine iyi bak olur mu!.