KENDİMLE SAVAŞIM
Yol sapağında gönlü kırık sebepsiz gücenmeler, vurgun yemiş dudağımda.
Eli kolu bağlanmış bir mahkum mahcupluğunda.
Peh yine değerli moduna soktum kendimi, kimsenin değer vermediği değerimi kutsayarak!
Tüm kutlarımı havanda su dövmenin saçmalığına bağlıyorum yaşananları şimdi.
Kaç deniz ötede esiyor şimdi tenimi okşayan rüzgâr.
Yüzümdeki değişim kiplerine, kibrimi yüklerken savaş verdim Don Kişot misali, içimde yarattığım düşmana.
Pişmanlığın kol gezdiği saatlerde, kendime düşman olmanın acımasızlığında arsız davranışları aklıyor, ermeyen aklım.
Gün batımı, günü kül etmenin çılgınlığını yaşarken kızıla boyuyor dünyayı.
Şimdi zerre toz olma yolunda ilerlerken erimsiz yolda, gövdemi paramparça edecek anın derinliğindeki o, derin kuyudan çıkamamanın hüznünü yıkayacağım yüzümde.
Gözlerim afaki bir sonsuzluğu özlerken, yıldızların sahte ışığına öykünen masallar anlatıyor.İnsanoğlu; mişli geniş zamanların hiçlik kokan kuytusunda.
Gözlerinde umut ışığı, yüreğinde çaresizlik...
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz.