GEZİ YAZISI
Giriş Tarihi : 31-08-2022 03:33

Kaz Dağları

Yazan: Dilek Tuna Memişoğlu - KAZ DAĞLARI

Kaz Dağları

KAZ DAĞLARI

Kaz Dağları'nda gürül gürül akan bir şelale…
Sütüven Şelalesi…
Ve Hasan Boğuldu Göleti…
Alabildiğine yeşillik, asırlık ağaçlar,  doğanın muhteşemliği.
Suyun buz kesen soğukluğu…

Yukarıda şelaleye hakim bir noktaya masalar konulmuş.
Manzarayı izleyip soluklanırken, gözleme yiyip, çay, ayran içebiliyorsunuz.
İsteyenler buz gibi sulara girip yüzüyorlar.

Şelalenin gürül gürül akan sularında taştan taşa basıp ilerlerken, etrafı hayranlık ve merakla izlerken, yıllar önce buralarda yaşanan bir aşkın izlerini sürüyoruz.

Hasan ve Emine… 
Emine Yörük kızı…
Kaz Dağları'nda obasıyla yaşıyor, güçlü, akıllı, tuttuğunu koparan. 
Dağlardan saatlerce yürüyüp, ovaya iniyor, ürünlerini pazarda satıp tekrar aynı yolu dönüyor…
Hasan bir ova çocuğu, dağ yaşamına yabancı…
Ama gönülden gönüle bağ kuruluyor, Emine’yle yolları aşkta birleşiyor.

İki farklı aile, iki sevdalı yürek…
Aşk galip gelsin istiyoruz ya biz.
Ne yazık ki öykünün sonu hazin, öykünün sonu buruk...
Şelale ve göletin buz gibi sularında yürüyüp, elimi yüzümü yıkarken dağlar, ağaçlar Hasan ve Emine’nin öyküsünü fısıldıyorlar kulağıma:
"Hasan boğuldu, Emine üzüntüden daha fazla yaşayamadı"
Aşk büyük, yüce, sürprizli.

Aşk çoğunlukla ayrılık sonlu…
Hayatın bir yönü soğuk sular gibi yürekleri üşütüyor; diğer yönü berrak, ferah, sıcacık...
Hasan ve Emine kavuşamamış ama aşkları Kazdağları’nda bugün dahi duyuluyor.
Şelale ve yanı başındaki çınar ağacı, onların aşklarının simgesi gibi gelenleri ağırlıyor.
Sevdanın sesi şelalenin soğuk sularında akıp duruyor…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi