İÇERDEYİM
İçerdeyim Daracık hücremde soğuk beton
Küf ter ciğara kokusu yakar genzimi
Duvarlara kazınmış nice ömür izleri
Yüreğimin çeperlerine çarpmakta
Ve ranzam derin bir mezar
Kefen gibi sarmalar her gece beni
Resmin de olmasa başucumda
Yatağıma konmasa gülüşün
Cehennemin dibi diyeceğim burası
İçerdeyim
Çürür mapuslarda her yanım
Azar siyatiğim
Astımım
Ülserim
Ve akciğer yetmezliğim
Yürüsem bir nefeslik yolu
Kesilir soluğum
Hücrem dar
Mesafe kısa
Birbirine basar ayaklarım
Kendine döner adımlarım
Voltalarda bedenimi zalimce ezerim
Zaman çakılı kalır gözlerinde içerideyken
Ne gün doğar hücreme
Ne yıldız parıldar ufkumda
Akrep yelkovan hep aynı yerde
Saatimin zembereği zıvanadan çıkmış
Unuttuğum çok şey var
Mesela parkta nasıl oynar çocuklarım
Düşerler mi kay kaydan kayarken
Ya da atlı karıncaya binerken
Dizleri çizildiğinde hala öpüyor musun yaralarından
Sonra
Güller tomurcuktan nasıl döner rengine
Bulutlar renk değiştiriyor mu hala
Kimi zaman kızıl
Kimi zaman dupduru
Oysa hiç unutmadım
Göğün ve gözlerinin mavisini
Olmadık zamanda çöker içime korkular
Ya şimdi yağmur yağar
Şimşek çakarsa
Korkarsın bilirim
İçerde çaresizlikten geberirim
Ve dışarıda birileri seni süzüyordur belki de
En erkek haliyle
Çıldırırım
Hıncımdan kelepçelerimi kemiririm
Susamışken umuda ellerim
Kelepçemde hasret türküleri yakılır
Yaralarımın kabuğunu kavlatır
Geceler boyu özlemin
Yeniden kanarım her sabah
Kanreven üstüm başım
Ve karanlığıma ışık olur gözlerin
Belki bir gün ölmez de çıkarsam dışarı
Koşmaktan su toplasın ayaklarım isterim
Yoğun oksijenden çatlasın yüreğim dilerim
İçimde özgürlüğüm
Yanımda sen varken
Esaretin boynuna ipi geçirip
Güneşin gözlerinden özgürlüğü içerim