İÇ SESİM
Durgunuz çam kadar taş kesilmiş kalbimiz
Rüzgar bekliyoruz kozalağı dökmek için
Belki de fırtına lazım hissetmiyorum
Susuyorum aslında zehrini kustum verilenlerin
Göç bekliyor mülteci matemli yas günü
Patavatsız dilim ellerimle ittifak
Ses var beni boğan bir ses
Bomba sesi mi vicdan sesi mi boğuluyorum
Bulutlar kara kömürle boyanmış üstüme çöküyor
Taş dikili ruhları kapkara taş
Farkında olmdan onlara tapıyorlar
Hepsinin gözleri açık bir uykuda
Döküldüm ekmek parçaları zannettiniz
Süpürdüler kırıntılarımı sağa sola
Parçalarım her yerde neden ezdiniz
Oysaki kutsal nimet hiç incinir miydi?
Vicdan azabı çekiyorum bölük pörçük
Yapamadım elimde balta var biliyorum
Ama kıramıyorum dil belasını
Yaş dökmeden siyah bulutlarla bile ağlıyorum
İçim kuş cenneti kıpır kıpır
Kanadımı taşlıyorlar dilleriyle
Kırıldım kanıyorum bir gülün üstüne
Bizim gülü onların beynini budayın elalem gülleriyle.