HANGİSİ
Bir çocuk bana sormuştu; "Bana kısaca ve basit bir özetle şeytanı ve meleği nasıl anlatırsın?"
"Şeytan; dilinde sürekli yalan, kursağında haram, elinde kir, vicdanında ve düşüncesinde kötülük olandır. Amacı, insanları sömürmek ve onlara eziyet etmektir. Uzaktan bakınca güzel görünümlü, narsist, egoist karakteri ve psikolojisi bozuk, sosyopat yani anti sosyal kişiliksiz ruh hastalarıdır.
Ve bizler, o türden insanları melek zannedip yanıldığımızı, çoğu zaman iş işten geçince anlarız. Velhasıl aldatıcı, yanıltıcı ve baş belası olan, insana benzeyen, insan silüetinde varlıklardır.
Melek ise dilinde doğruluk türküsü, kursağında sadece kutsal emeği, alnında mis gibi boncuk boncuk terler, elinde helalin nasırları ve izleri, vicdanında merhamet, düşüncesinde fazilet ve erdem, yüreğinde yücelik, düşüncesinde bilim ve ahlak vardır.
Melekler, hayatını iyiliğe adayan insanlara doğaya ve hayvanlara yardım eden, sıradan, alelade giyimli insanlardır.
Ve maalesef ki genelde biz onları kayda değer görmez, zulüm eder, aptal, deli gibi yaftaları bilerek ve isteyerek şeytanı bir arzu ve istekle sistematik olarak acı çektiririz.
Şimdi seçim senin.
Ya melek görünümlü şeytanla dost olur, yoldaşlık yapar, karanlığın dehşet dehlizlerine yol alır, faziletini ve onurunu karartırsın ki bela başından dökülür. Dolayısıyla her şeyini kaybeder, uykuların dahi sana haram olur. Devamında kurtulmaya çalışsan da arınman, temizlenmen acı, ızdırap ve sızılı olur. Senin ömrün aldığın yaralarını üflemek ile geçer!
Yahut melek ile dost olur, yoldaş olur; iyiliğin, güzelliğin, yüceliğinde huzur bulur, seni gül bahçelerine götürür, zeytin ağaçlarının gölgesinde dinlenirsin. Ve etrafın, yüreği güzel insanlar ile hemen çevrilir. Sana erdem, fazilet, onur, vicdan ve merhamet gibi öğreti ve kavramları öğütler. Sana koşulsuz dost olurlar. Ve sen, her gece huzur içinde tedirgin olmadan başını yastığa koyar, rahat rahat, mışıl mışıl uyursun.
Unutma çocuk, unutma! Gelecek en kötü şeytanlar, en iyi meleklerden çıkar.
Dedim ya seçim senin.
Ya şeytan ya melek!
Hangisi?
Editör: Ümmügülsüm Hasyıldırım
