ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 11-06-2024 11:49   Güncelleme : 14-06-2024 19:17

Hangi Zaman Dilimi / Nevin Bahtışen

Yazan: Nevin Bahtışen -HANGİ ZAMAN DİLİMİ

Hangi Zaman Dilimi / Nevin Bahtışen

HANGİ ZAMAN DİLİMİ

Yine kırmızılar giymiştim. Hangi zaman aralığında olduğumu bilmeden, içime çöken bir kederin ağırlığıyla çökmüştüm. Uzuvlarım taşımıyor, duygularım allak bullak, hepsi firarda; yalnız üzüntü ve kederler çöreklenmiş gitmiyordu.

Bilinmeyen bir devirde miyim? Bu kuş sesleri bana öyle yabancı geliyor ki, ne bakmaya halim var, ne de bakarsam göremeyeceğim gibi geliyor. Bir kuşun sesi bu kadar çirkin olur mu? Ben, kuş seslerini çok severdim; güzellikleri vadeden geniş zamanlarda cenneti anımsatırdı.

Biliyorum görünmüyor içimin kan ağlayışı; sen bakarsın endamı yerinde kırmızılı giyinmiş naz yapan biriyim. Geçmişte miyim, gelecekte miyim? Bilmiyorum! Yüreğim bir taşla ezilmiş gibi, kan akar durur.

Sevdamdı yüreğime baharlar getiren, rengarenk çiçek açan. Her anım kelebek ömrü gibi yaşama odaklı. Rengarenk kanatlarım vardı beni maviliklerde uçuran; adı kara sevdayı.

Sevmek ve sevilmek bu kadar mı güzel olurdu, anın sarhoşluğuyla dolu dizgin yaşamak.

Sonra renkler solmaya başladı, ardından renkli kanatlarım kırılmaya başladı. Son kanadımın kırıldığında hangi zaman dilimine düştüm bilmiyorum. Öncesi, sonrası yok. Bir sızı var yüreğimde, bir de kan sızıntısı.

Bilmediğim şu kuşun sesi, zihnimde yankılandıkça adeta kemiriyor. kalkacak durumda değilim, şuracıkta bir uykuya dalsam; uyanınca her şey değişir, cenneti anımsatan kuş cıvıltıları doluşur her yana. Uykuya dalsam diyorum; günlerce, aylarca uyanmasam. Zihnimi kemiren kuş seslerinden kurtulsam. Durmayan kan sızıntısı ve yüreğimin sızısı dursa, yeniden doğmuş gibi uyansam.

Kurulu bir saat gibi, düşüncelerim tik tak, tik tak edip duruyor. Avuçlarım bir kum saati gibi, düşüncelerimi tekrar tekrar yavaş yavaş akıtarak damıtıyor. Yaşam belirtisi kırmızı ojelerim beni şaşırtıyor, tıpkı biraz ilerimdeki gül goncası gibi. Ama yüreğim yaşam belirtisinin peşine takılmıyor; kum saati gibi yavaş yavaş akmak, hatta bir mum gibi eriyip gitmek istiyor.

Biliyorum, bir uyusam uyandığımda her şey değişecek. Göz kapaklarımda sızım terennüm ediyor. Uyutmuyor, bütün savaş gözlerimde yapılıyor. Ağlamam yasakmış gibi, bir çöl kadar kurak, yalnız çölün kumları gözlerime batıyor.

Baykuşlar ötüşüyor, gece olmuş anlaşılan ve ben uyumalıyım. Yüreğimdeki acıdan kurtulmalıyım.

Editör : Serhan Poyraz

EditörEditör