MANZUME
Giriş Tarihi : 18-11-2023 15:53   Güncelleme : 18-11-2023 15:57

Geceye Nida! / Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç -GECEYE NİDA!

Geceye Nida! / Tuncay Aytaç

GECEYE NİDA!

İhtimaller ile şu anın sancılarına gizlenmiş arayışlar.
Mucidinin bilinmediği buluşun kenarına tutunup bilinmeyene yol almak mıydı yaşam?

Bir tabletin üzerine kazınan çivi yazısının gizemindeki insani duygular.
Geriye bırakılan hep bir toz yığını yaşanandan.

Ay ışığına aşık olup kendini yakan orak böceği gibi gönlüm bu gece.
Asaleti kendinden olan gözlerim S.O.S verirken gönlüm hayatınının baharını yaşamak istiyor.

Tüm varlığını yitiren zengin ezikliğinde, yaşamanın isyan sesi bükülen boyunlarda.
Karanlığın üzerine beyaz bir sis çökerken Kuruyan otların üzerindeki çiy damlaları parlıyor yine de sokak lambasını şavkına.

Yeni bir yaradılış hikayesi yazmak ister gibisin.
Ey elim!
Dilim nümayiş yapmak istiyor ki!
Sakın aldanma.
Benliğime bile güvenmiyorum artık!
Ben olup sırrımı vermek istiyor dilime.
Yine derin konular, yine bir temâşa sanatındayım kendimle.

Ağaç bile dinlerken kendi sessizliğini hazana kalmışlığında, hezeyanımı bağışla gece.
Derinliğin çok, debin yüksek.

Sırrına vakıf olamam ki!
İçimin harında pişen sözcükler mısır patlar gibi patlıyor kendi  alevinde.
Bir anı kalsın istiyorlar belki de. 
Karanlığın görünmeyen yüzüne.

Hüznüm boyarken yorgun simamı, 
Dimağımın dağınıklığını toplamak isterken dilim dağıtıyor kendini.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi