FERSİZ KARANLIK
Soğuk ve
yağışlı hava
Odamda nemli
Duvarlar
Yine zemheri
Yine karanlık
Çalıyor kapımı
Yine yanlızlık
İçimde bir uğultu
Ağıtlar buruk
Süzgün ve
fersiz zaman
Gam arasında hicran
Almış
duygularımı gidiyor
Ses yok, inilti çok
Kapatıyorum gözlerimi
Boynunu bükmüş
Bir akşam
Üzerimde
Ateşten gömlek
Isıngın bir sessizliğe
Islak ihtimaller
Ve gece
Yaşadığım hayat
Ne mümkün
Acıyan yanlarımdan
Düşüyorum
Yaprak yaprak
Kirpiklerimde asılı
Sayısız damlalar
Yol bulmuş
gözlerimden yüreğime
Boynunu bükmüş
bir akşam
Kapalı
kapılar ardında
Hava soğuk
ve yağışlı
Sarılıyorum sitemlerime
Avutuyorum yanlızlığımı
Kafesler içinde
Dertleşiyorum hayallerimle
Sözün bittiği yerde
Üşüyorum
Sükutun avuçlarında
Yine zemheri
mecalim
yok konuşmaya
Aktıkça akıyorum
Çoğalan suskunluğa
Gülümsüyorum
Buruk bir hayata
Fecrin kızıllığında
Boynunu bükmüş
bir akşam
Ne gitmelere
yandım
Ne gelmelere
Gönlüm kırık
Yüreğim tuz buz
Bir nefes
kadar yaşamaya
Bir adım kadar
Uzaktım ayrılığa
Gölgeler gibiydim
Aldanışlara
Nefes nefeseydim
Hayatın
son noktalarında
Hep garipti gidişlerim
Ya umutlara
Ya kayıplara
Bir dirhem
Ağlasam diyorum
ağlasam
Ne çıkar ki bahtıma
Boynunu bükmüş
bir akşam
Kayda değer
tahammüller
Biraz acı
Biraz hüzün
ve gözyaşı
Okunaklı olup
Dokunmalıydım
İçimdeki karanlığa
Elimde kalem
Masamda
Sarı saman bir kağıt
Dile gelmiş
duygularım
Şifacı yaralarıma
Mısra mısra
Yazdığım şiirlere
Boynunu bükmüş
bir akşam
Gidene açık
Kapılar
Ne yol buldum
ne yordam
Kimi zevki sefa
kadehlerinde
Teselli içmekte
Kimi hicran ve gam
Kadehlerinde
Dertlerini içmekte
Her yudumda
Kapatıyorum
gözlerimi
Hava soğuk
ve yağışlı
Yine zemheri
Kapalı kapılar
ardında
Gönlüm kırk
Yüreğim tuz buz
Boynunu bükmüş
bir akşam.