EYLÜL DURUŞMASI
Karacaoğlan'ın şiiri gibi
Al yanaklardan söz etsem mi acep?
Dadaloğlu'nun da dediği gibi
Krala bir ferman yazsam mı acep?
Şeyda’nın hevesi eylül ayında,
Şu fani dünyada son kez olsa da
Ben gidersem bari kalsın yanında.
Gelip gözlerinden öpsem mi acep?
Anam bu mevsime dikkat ederdi,
Kış kapısı derdi, tezek dizerdi.
Beni baş göz için gayret ederdi,
Bir çift söz de senden etsem mi acep?
Hey gidi günler hey; bağım, bostanım!
Eylülde savrulur benim harmanım.
Kendi şivemizle bir mektup yazdım,
Turnalar gelirken versem mi acep?
Hele eskilerden bir türkü söyle.
Unutursan eğer gel, beni dinle.
Sarı sabahlıktan salınıp şöyle
Parmak uçlarından gelsen mi acep?
Sende tombul tombul bir çift yürek var,
Bu fakir şairde paslı dudak var,
Meramım çok güzel, ama felek var!
Bir taşın altından çıkar mı acep?
İlhami İlhami, nedir bu telaş?
Zemheri de gelse kardelen yoldaş.
Sen yükün sarmışsın, gel yavaş yavaş.
Sevdam bu köprüden geçer mi acep?
Editör : Hamiyet Su Kopartan