ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 14-03-2024 15:33   Güncelleme : 07-04-2024 00:19

Davulun Sesi / Göher Güler

Yazan: Göher Güler -DAVULUN SESİ

Davulun Sesi / Göher Güler

DAVULUN SESİ

Yukarı köylü Memet Ağa’nın oğlu Hüseyin'e gelin giden Emine, takar takıştırır aşağı köye düğüne gelirmiş. Yine böyle bir düğün günü, ne kadar takısı varsa takmış. Bilezikler gerdanlıklar, zincirler, kolyeler, küpeler vs. Aşağı köyün kızları imrenirlermiş Emine'ye. Saçlarını düzeltme bahanesiyle, sıra sıra bileziklerini şıngırdattıkça kızların içi gidermiş.

Emine'nin arkadaşı Haçce; "kız Emine, zengin yere vardın, yediğin önünde, yemediğin arkada valla" demiş.

Emine, "ah ah Hatçce'm, uzaktan davulun sesi kulağa hoş gelirmiş" demiş.

Demiş demesine de bizim Haçce hiç anlamamış ne demek istediğini. Onun tek derdi, Memet Ağa’nın oğlu Hasan'la evlenmekmiş. Hep hayal kurar dururmuş...

Oysa Emine, daha önce de ona, durmadan çalıştığını, oturmaya bile  zamanı olmadaığını defalarca söylemiş. Haçce'nin bir kulağından girmiş, öbür kulağından çıkmış. Çünkü Hasan'a yanıkmış...

Düğün dernek kurulmuş, Hasan'la Haçce evlenmiş. Evlendiklerinin ertesi günü Haçce işe koyulmuş. Sabahtan akşama kadar koşturmuş, işi bitmek bilmemiş. İnekler koyunlar kuzular, evin işi. Bulaşık yemek, tarla işi derken, yorgunluktan yatağa kendini nasıl attığını bilmiyormuş. Bir gün kendi kendine; "ben Emine'nin bir eli yağda bir eli balda sanıyordum. Sabahtan akşama çalışıyorum iş bitmiyor. Bana defalarca söylemek istediği buymuş. Davulun sesi uzaktan kulağa hoş gelir..."

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi