MANZUME
Giriş Tarihi : 03-11-2023 17:18

Çocukluğum ve Soba / Halis Ünlü

Halis Ünlü -ÇOCUKLUĞUM ve SOBA

Çocukluğum ve Soba / Halis Ünlü

ÇOCUKLUĞUM ve SOBA

Hafızamda hüzün portresidir;
Çocukluğum ve teneke soba...
Takvim yapraklarını yakardım içinde. 
Oysa! Takvim yaprakları yakmış çocukluğumu.

Odun, kömür koyardık 
Ya da doldururduk ne bulursak.
Annem sabahın köründe
Sobanın içine şefkat atardı.
Babam alamadığı odun, kömür ile yanardı
Ne zaman ki soba yanar, babam sönerdi.

Hafızamda hüzün yangınıdır;
Çocukluğum ve teneke soba…
İçinde takvim yapraklarını yakardım
Oysa! Zaman ateşinde tükenen, sobaymış.

Ruhu vardı sanki, bize benziyordu.
Odunu yedikçe konuşuyordu.
Kızdığı zaman patlıyordu.
Ateşli bir aşçıydı; kendine ait kıvamı vardı.
Kimse bilmezdi; sobanın arkası, 
Suç işlediğim zaman babamdan saklandığım
Odadaki en kuytu noktaydı..

Hafızamda hüzün alevidir,
Çocukluğum ve teneke soba…
Takvim yapraklarını yakardım içinde
Oysa! Takvim yaprakları yakmış çocukluğumu.

Dışarıda zemheri, içerde yaz havası
Sobanın yanını kapma kavgası
Kar içinde odun kırardık
Hak ederdik doya doya ısınmayı,
Soba başında çözdüm okuma yazmayı
Simsiyah olmuştu bembeyaz defter.
Doktor olacaktım büyüyünce,
Büyüdüm hasta oldum, soba ise öldü.

Hafızamda annem ve huzurdur;
Çocukluğum ve teneke soba…
Takvim yapraklarını yakardım içinde
Meğer annesizlikmiş küllerden bana kalan..

Anne yüreği kadar sıcaktı soba...
Yardan ayrılmak gibi zor gelirdi,
Kış sabahları sobadan ayrılmak.
İlkeldik ama gerçekten mutluyduk
Şimdi gazımız doğal, sevinçlerimiz yapay
Evet belki kirli hava soluyorduk
Ama şimdi gül gibi soluyoruz.

Takvim yapraklarını yakardım sobada,
Artık takvimler de dijital, soba da.
Hatta çocuklar da...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi