BU AKŞAM
İşte,
Bu akşam yine sokaktayım!
Adımlıyorum kaldırımları,
Boğacak bu şehir beni.
Bir koşuşturma,
Bir telaş,
Herkes bir hedefe kilitlenmiş,
Ben hariç!
Yürüyorum şuursuzca.
Duvar dibinde bir kedi,
Yanı başında yavrusu,
Büzülmüşler,
Belli ki üşümüşler,
Geçenlerin
Yüzlerine bakıyorlar:
Ürkek, umutsuz.
Belli ki bir lokma ekmek peşindeler.
Yürüyorum; köşebaşında bir ihtiyar,
Başı öne eğik,
Hayata küsmüş, yaşamaktan umudu kesilmiş,
Elinde yırtık bir fotoğraf tutuyor.
Yaklaştım, selam verdim, yanına çöktüm.
Elindeki fotoğrafa baktım,
Boğulu gözlerle beni süzdü,
"Elli yıl önceki gençliğim" dedi.
"Sokaklarda onu arıyorum".
Sonra gözlerinden iki damla yaş döküldü,
Devam etti:
"Biz galiba uzatmaları oynuyoruz,
Maçı yöneten ulu hakem,
Bitiş düdüğünü ne zaman çalar, bilemem.
'Bir varmış, bir yokmuş' oluruz dünyadan.
Gelenler gider, yerine yenisi gelir,
Bunu da ancak bu yaşa gelen bilir.
Editör: Hamiyet Su Kopartan