GÜNCEL
Giriş Tarihi : 25-02-2023 18:58

Bırakın Gözleriniz Ağlasın

Yazan: Hamdiye Özer Okudan -BIRAKIN GÖZLERİNİZ AĞLASIN 

Bırakın Gözleriniz Ağlasın

BIRAKIN GÖZLERİNİZ AĞLASIN 

Bırakın, gözleriniz ağlasın zaman zaman. Ağlamak bazen, arkasından güneşin açtığı yağmurlar gibidir derdim ben. 

Kıştan üşüyen yürekleri avutmak için baharı anımsatır, ümit vermek, gülümsetmek isterdim üzgün, gözyaşlarını içine akıtmak isteyen canları. 

Ağlamanın bir iç yıkaması, rahatlaması olduğuna inanırdım çünkü. Başarılı da olurdum çoğu zaman. 

Gözlerinde sevgi ve umut ışıklarının yandığını gözlerdim. Sevinirdim içten içe. 

Oysa yağmurların hep yaşam getirmeyip sağanaklarla sellenip önüne geleni yıkıp götürdüğünü düşünmek istemezdim. Gök gürültüleri, şimşekler baharda çok olur. Yani yeni bir yaratılış, yeni bir canlanmanın, tazelenmenin gürültülü habercisidir. 

Şimşeklerle, çatlamalarla, yıldırımlarla gelir bahar günleri… Ama önlem alınmazsa yakar, can alır, ölüm getirir bir yandan.

Gök gürlemesini andıran gürültüler yerden, dipten gelen gürültüler ki zelzeleyi, kıyameti getirir. Kaçışı yoktur, anında yerle bir eder, canlı cansız her şeyi. Acı yağmurları, gözyaşı yağmurları başlar ardından, ıslatır yaşamı, dökülür gidenlerin üstüne… Kesilmez bu yağmurlar kolay kolay…

Bu yağmurlardan sonra güneşi görmeyenler karanlığa gömülür bir bir. Gitmişler, kaybolmuşlardır. Kalanların can parçalarını götürmüşlerdir. Yüreklere yaralar açmışlar, dolmayacak boşluklar bırakmışlardır. İşte bu boşluklara hiç güneş doğmaz. 

İşte bir süre sonra dıştan görünmeyen göz yaşları bu dolmaz boşluklara akar, akar… Buralara yağmurlardan sonra güneş doğmaz.  Buraları hep kış kalır, buz gibidir…

6 Şubat 2023 öyle bir yer gürültüsüydü ki kıyameti getiren… Toz duman yıktı, dağıttı, aldı altına canları. Yerle bir oldu güney şehirlerimiz başta Kahraman maraş’ımız olmak üzere. Bir acı seli, bir gözyaşı tufanı sardı bütün ülkeyi… Afetin açtığı boşluklar çok büyük. Kolay dolmayacak, acılar yüz yılları tutacak. 

Aynı illerimizde aynı felaket yaşanmıştır zaman zaman tarih boyunca… Yok olmuştur canlı cansız her şey... Yeniden aynı yerde, aynı şehirler kurulup yaşatılmıştır. Taa ki yeni bir felaket gelinceye kadar. Bunun üzerinde düşünmeliyiz ivedilikle... 

Bundan sonrakileri önlemek zorundayız. Vatanseverliğimiz, ulusal birliğimiz, çağdaşlığımız, bunu gerektirir. 
İstiyoruz ki böyle bir acıyı, böyle bir felaketi bir daha yaşamayalım. İnsan aklı ve çabasıyla yapılamayacak hiçbir şey yoktur. Yeter ki niyet edilsin, üstüne üstüne gidilsin... Yapı tarzı mı değiştirilecek, şehirlerimiz başka bölgeye mi taşınacak, insanımız mı bilgilendirilip eğitilecek, yapılması gereken ne varsa yapılmalıdır. İlla ki bir çözüm bulunacaktır. 

Lütfen en kısa zamanda düşünülmeli, görev başında toplanılmalıdır milletçe…
Sağlıklı, acısız günler arkadaşlar, dostlar, sevgiyle kalın…            
             
KIYAMET SUSTU 

Kıyamet sustu..
Canlara yuva olmuş, yaşam 
Gün, güneş, umut olmuş..
Emek olmuş binalar yerle bir..

Taş, toprak, beton yığınları kaskatı.. suskun..

Ne çok korkular, ne çok acılar yaşandı günlerce..
Göçmüş binaların altında, üstünde..

Yarılmış toprakların arasında..
Ne yaşamlar, ne umutlar yok oldu..
Hep yeni umutlar getirdi kurtulmalar..

Geriye kalanlar darmadağın yıkıntılar arasında..

Yürekler buz gibi..
Acı oturmuş ağır mı ağır..
Acıya açlık karışıyor.
Yokluk karışıyor kocaman boşluklarla..

Sağ kalan canlar kararsız..
Yol iz yol belli değil..
Elden gelen öğün olur da bugün..
Yarını belirsiz..
Ülkemin içinde canlarımız gurbet acısında..

Başkasının yuvasından yuva olmaz..
Bugün olsa da yarın bulunmaz..

Kıyameti yaşayan canlarımız şaşkın,
Korkulu, üzgün, acılı..
Yol belli değil..
Açlık var, yokluk kapıda..

Biz bir ülkeyiz..
Bir parçamız yıkılsa..
Dimdik hep ayaktayız..
Kaldıracağız yıkılanlarımızı..
Onaracağız yaralarımızı..
Yaralı canlar siz bizim kopmaz parçamızsınız..
Biz yine yanınızdayız.
Birlikte yine bütünüz..

Siz açsanız bize tokluk haramdır..
Siz üşürseniz..biz ısınamayız.
Siz açıktaysanız..
Biz evimizden, yuvamızdan utanırız..
Acımızı bağrımıza basıp yine aydınlığa bakacağız.
El ele gönül gönüle. Güneşli günlere ulaşacağız.

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi