KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 01-04-2023 21:48

Bir Kitap: Kervan / İskender Pala

Yazan: Mutlu Akçay -BİR KİTAP: KERVAN / İSKENDER PALA

Bir Kitap: Kervan / İskender Pala

BİR KİTAP: KERVAN / İSKENDER PALA

Yıl 1818 , İstanbul'dan yola çıkan bir kervan . Hac kervanı. Dört aylık bir serüven . Sayısı elli bini bulan hacı adayları. Beş yıldır hacca gidemeyenler, Sultan Mahmut'un desteğiyle yola koyulmuşlardir. 

Kervanda bir müderris, bir mülazım, bir kuşbaz, bir berber , bir bezirgan , bir seyis, özürlü bir kız çocuğu, güzel bir cariye ve  baş kahraman olan bir Meczub...

Peki neden beş yıldır hacca gidilemiyordu?Ecnebilerin bundaki rolü Arap çöllerinde ki bedevileri devamında Vehhabilerin selefilik hareketini kışkırtıp desteklemeleri idi . Ortalığa korku salan selefiler yıllarca hacı adaylarını kafirlikle suçlayıp asla Mekke'ye girmelerine müsade etmemeleri hatta kervan yolu boyunca çöllerde hacı adaylarına saldırmaları, mallarını helal görüp yağmalamaları kızlarını kendilerine köle alarak almayı hak görmeleri tam bir fecaat .
Kavalalı Mehmet Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın aslında İstanbul ile arasının pek iyi olmamasına rağmen Sultan Mahmut isteğiyle Vehhabilerle mücadelesi ve kervanı Vehhabilerden korurken Kervan içinde gizlenmiş bir ecnebi ve  selefilerle kurduğu hain planlar hem de beslediği haberci güvercinlerle. Peki bu olay ne zaman ve kim tarafından  ispatlanıyor ve ecnebi amacına ulaşabiliyor mu?

Peki ya Meczub hikayenin neresinde ? Elbette tam orta göbeğinde. Güzel cariyeyle ne gibi bağlantısı var denildiğinde cariyenin aslında İstanbul'da bir beyin kızı olduğu , gariban bir oğlana gönül verdiği ama babasının kızına layık görmediği için müsaade etmediği , ancak bir yangınla tüm malını mülkünü kaybettiğini o kızın da kimsesiz kalınca cariye  olarak satıldığını kervanda iki aşığın birbirini bulduğunu ve bunun Meczub olduğunu , artık bir zamanlar bey kızı olan Nadide'nin, Meczub'un gönlünün sultanı olduğunu , aşkı için kervana saldıran acımasız Vehhabilerle bile gözünü kırpmadan mücadele ettiğini görüyoruz.

Peki kim bu Meczub? Öyle sıradan birisi mi? 
Sultan Mahmut'un annesi Nakşidil Sultan'ın güvenini kazanmış kutsal topraklara giderken 500 altın ve iki elmasın emanet edildiği bir delikanlı.

Altınlar yoksul halk için, peki ya iki elmas ?
Nakşidil Sultan'ın Kafkasya'dan kardeşi olan ama artık Hz. Hatice'nin türbesine ömrünü adamış birine gönderiliyor ama neden?

Vehhabilerin Medine halkına yaptıkları zulümler ve buralardaki  Osmanlı mimarisini küfür olarak görüp tüm türbeleri vs yıkmaları.

Bu da yetmezmiş gibi bir yandan da Papa'nın emriyle  Müslüman kılığına giren ecnebilerin buraya yerleşip gizlice tünel kazarak Peygamber'in (s.a.v) naaşını çalıp vatikana götürme çabaları ve Nurettin Zengin'in bu durumu rüya yoluyla haber alıp yüzlerce km. aşarak bu duruma engel olması ve Peygamber'in (s.a.v) mezarının etrafını tunçla ördürmesi. 

Ravzai Mutahhara'ya anlatırken adeta siz de orda olduğunuzu hissediyor , kahramanların yaşadığı duygu dolu anları sizler de yaşıyorsunuz. 

Sadece bir yolculuktan ibaret olmayan roman adeta okuyucuyu da beraberinde kafileye katıp heyecan dolu bir maceraya sürüklüyor . Yorucu, uzun, kanlı, zaman zaman kum fırtınası zaman zaman çekirge istilalarıyla örgülü bir yolculuk ama sonu cennet bahçesi ....

Yaklaşık 300 sayfalık bu roman okunmaya değer.

Bu yolculuğa çıkmadan önce her meşakkate karşı hazırlıklı ve sabırlı olun çünkü aşığın maşuğuna kavuşması elbet kolay olmayacak emek gerektirecektir ki böylece sevgisini ispatlayabilsin .
Haccınız mübarek olsun.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi