KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 07-12-2022 18:26

Bir Kitap: İffet / Gökçe Şingin

Yazan: Işıl Işık -BİR KİTAP: İFFET / GÖKÇE ŞİNGİN 

Bir Kitap: İffet / Gökçe Şingin

BİR KİTAP: İFFET / GÖKÇE ŞİNGİN 

Merhaba arkadaşlar,
bugün sizlere Yediveren Yayınları'ndan çıkmış olan Gökçe Şingin'e ait İFFET isimli romanla geldim.

Uzun zamandır okuduğum en güzel kitaplardan biri İFFET. Daha ilk sayfalarda öyle sıcak bir enerji aldım ki! Pişen poğaçanın, çayın kokusunu adeta kokladım. Sanki satırlarda hayatlara dokunup elime alacaktım çay bardağını, çatalı, bıçağı. Hatta sobanın yanında ısındığımı duyumsadım. İffet sadece Selen ve Tuna'nın anneannesi değildi.

Benim de, sizin de, okuyan her kimse onun da anneannesi. İffet öyle anaç, öyle vicdanlı, öyle merhametli ki! Sevgi denilen memleketin tanrıçası desem mübalağa etmiş olmam. Kendi doğrusunun yılmaz askeri, mutluluk yolunun izcisi, adı gibi iffetli, dobra, kendinin patronu, giden geminin kaptanı.

Biran kendimi evimde, vatanımda, ait olmak istediğim yerde hissettim. Bazı kitaplar sanki kimliğiniz gibidir. Pek çok satırda kan bağınız oluşur, ortak kader, keder ve sevinçleriniz yeniden can bulur. Geçmiş'e sürükler eski ânları şimdiki zamana taşır. Beyniniz ve ruhunuz hiç inanmadığı kadar romana bağlanır. Bulunduğunuz boyuttan ışınlanır kitabın kalbine girersiniz. Odanız sıcak mı? Soğuk mu? Biri mi seslendi? hiç bilmezsiniz. Efsunlanır gidersiniz. O dakikadan sonra kitap bir anne kucağı şevkatiyle sizi içine almıştır bir kere.

Kopamazsınız isteseniz de. Roman kahramanları sanki en yakınlarınız, dostunuz, arkadaşınız olur. Hiç yabancılamadan çat kapı evlerinde misafir olur, sofralarında aşına ortak olursunuz. İşte İFET size bu yaşanmışlıkları hediye ediyor. Çocukluğunuz, komşularınız, eski dost meclisleriniz, sevdalarınız, gençliğiniz, çok sevdikleriniz, özlemleriniz, acılarınız, pişmanlıklarınız hepsi koşa koşa size, ruhunuza, paçalarınıza, kalbinize sarılır. Sarar sarmalar yoğurur. İçinizden bilmem kaç kez ahlarınız, eyvahlarınız keşkeleriniz resmi geçit halinde uygun adım beyninizin kıvrımlarında dolaşıp taa hücrelerinize kadar iner. Ben bu romanda rahmetli anneannemi yâd ettim. Onunla büyümüş biri olarak satırların pek çok yerinde gözlerim doldu. Anıların adresinde romanla söz birliği etmişcesine aynı geçmişte sobelendik. Güldük, ağladık, savrulduk.

Yine de eğilmedik, var gücümüzle bu günlere geldik. Sabrı, beklemeyi, ümid etmeyi, yeniden küllerinden doğmayı, sevdalanmayı, onuru, fazileti İFFET 'le tekrar hatırladık. Bir çeyiz sandığını havalandırır gibi naftalin kokusuyla birlikte anıları da içime çektim. Her biten kitapla biraz daha derinleşir, olgunlaşır ruhumuz.

Bende bıraktığı iz öyle derin ki!
Konusuna değinemedim bile. Şimdi kısa bir tanıtım, ardından bir kaç alıntı:

İFFET genç bir doğum hekimi. 1900'lü yılların başı. Anne ve babasını küçük yaşlarda kaybetmiş. Ağabeyinin bakım ve korumasında. Ege'nin küçük bir kasabasında ağabeyinin seçtiği bir adamla evlidir. Aşkı hiç tatmamıştır. Taaa ki Kemal'e rastlayana dek. Mavi gözler, mavi sevdası yüreğinin tek sahibi. Mavi kitap ayracının gizli kerameti de buradan...

Gerisi mi?  Onu anlatamam ki!

Savrulan bir hayatın hikâyesi, torunları, kızları, tanıdıkları, kocası, kirpi kalbi, Kemâli... Veee daha niceleri.

Tanışmaya hazırsanız kendinizle, İffet Anneanne sizinle! Ben onun göğsünde sabahladım. Anlarımda kayboldum. Sözleriyle kalbimi arşınladım, kaç adım fazla attım, kaç adım geri saydım, hangi duvara tosladım? Hepsini tekrar masaya yatırdım. Güçlendim, büyüdüm...

Sevgili yazar Gökçe İşgin kitabın hakkını fazlasıyla vermiş. Akıcı, sürükleyici diliyle roman'a hayran kalıyorsunuz. Okuyun, okutun ve sandığın bir köşesine bırakın. Anıların mayalandığı tek yer burası çünkü...! 

Yeniden doğmak isteyenlerin adresi İFFET...

"İnsanoğlu en öz, en saf hâlini, başkalarının isteği doğrultusunda şekillendirerek, kendi parçalarını yok ederek, var ederek harcar zamanını. Oysa geç öğreniyor insan, zaman en büyük düşman."
(say. 83)

"Özlemek böyle bir şeymiş demek ki: sesini duyup anlattıklarını anlayamamak. Elleriyle kollarıyla hadiseleri anlatırken avuç içinden yaşam çizgisinin uzunluğuna bakmaya çalışmak."(say. 88)

Bu tam bir slogan bana göre:
"Mutluluk, huzur bir erkekte aranmayacak kadar kıymetliydi..."

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi