KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 02-04-2023 21:57

Bir Kitap: Geçmişin Yükü / Ayşegül Kefeli Jones

Yazan: Işıl Işık -BİR KİTAP: GEÇMİŞİN YÜKÜ / AYŞEGÜL KEFELİ JONES

Bir Kitap: Geçmişin Yükü / Ayşegül Kefeli Jones

BİR KİTAP: GEÇMİŞİN YÜKÜ / AYŞEGÜL KEFELİ JONES 

Çok özel bir kitabı bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Herkes kendi hayatından bir parça anı, hüzün, sır, mutluluk, pişmanlık, huzursuzluk, hasret kokusu alacaktır okurken.

Bu romanı insanın bir kıyafeti gibi düşündüm. Yani insanlık elbisesi gibi. Geçmiş hepimizin elbisesi çünkü. Her biri başka renk, başka model, başka duruş. Hepimizin terzisi ise kader. Ne yaparsak yapalım kimse verilen yazgının oyunculuğu dışında başka bir oyuncunun kıyafetini giyemiyor. Zira herkes geçmişinden geleceğine doğru uzanan çetin bir yolda ilerliyor. Sırtında da geride kalan yıllarını taşıyor. Geleceğin izi de geçmişten belli oluyor.

Bir film olabilecek bir roman "Geçmişin Yükü". Kitap beş karekteri bölüm bölüm anlatıyor. Okurken her kahraman gözümde kendi kurduğum biçimle şekillendi. Her birinin hayat hikâyesi beni fırtınalı bir denizde yük gemisi misali limandan limana savurdu. Meğer ne yaşamlar varmışta haberimiz yokmuş, biz sadece kendimiz ve çevremizdekilerin ilginç, imkânsız, zor hayatlarına tanık olmuşuz. Oysa ne çileli ömürler var.

Bu kitap sizi aile bağlarının, aşkın, korkunun, heyecanın, tuzakların, hasretin, ölümün ve özlemin yokuşuna binbir zorlukla çıkarıp, bir teker misali de çıktığınız tepeden yuvarlanışınıza şahit olmanızı sağlıyor.

Ben çok yerde gözlerim yaşlı okudum satırları. Hele baş karekter Zeynep Sofia'nın kendisi ve annesinin babası ve erkek kardeşlerinden gördüğü zulme tanık oldukça, kayıtsız ve çaresiz sadece üzülebildim. Yine hor görülen kadının yeri bir bıçak gibi kalbime oturdu. Düşünün bir kadın ağlamaktan başka bir hayat bilmemiş, gülerken bile ağzını baş örtüsüyle kapıyor.

Sanki utanılacak bir şey yapmış gibi mutlu olduğu üç beş anı gizliyor. Büyük bir mücadeleden çıktım sanki kitap bittiğinde. Diyebilirim ki şimdiye dek okuduğum en iyi yarı kurgu roman. Dil sade, anlaşılır, akıcı ve hatta büyülü bir şakilde içine çeken tarafıyla okuyucuya altın tepside sunulmuş. Çok şey katacak size.  Heyecan hep zirvede. Bu da kitabın hep sıcak ve tüm zamanların enleri olarak kalmasını sağlıyor. 

Geç kalmakla erken başlamak arasındaki süreçtir hayat. Yaşanmamışlığa ait keşkelerle geleceğe dair kuşkulardan ibaret. 

Şimdi biraz konusu diyelim:
Zeynep Sofia köyünden kaçmak zorunda kalmış, sonra İstanbul'a öğretmenine sığınmış. Amerika yolcusu olmuş. Hiç bilmediği aile sevgisiyle yanmış, tutuşmuş. Tek aşkı Henry dünyası olmuş. Ve kocası için  göze aldıklarını okuduğunuzda inanamıyacaksınız.

Süreyya'nın ürkek, küçük bir kızdan ünlü bir heykeltıraşa dönüşürken ki başından geçen sancılı süreci.

Firuze mankenlik dünyasında parlayan naif bir yıldızken yanlış bir adama aşık olmasıyla her gün ölümü nefesinde hissederek yaşamanın güçlüğünde boğulmadan ilerleyişini Amerika'ya uzanan yolculuğunu heyecanla okuyacaksınız.

Almanya'da Türk Gelenekleri'nden uzak büyüyen ve sevdiği adamı acı bir şekilde kaybeden Aylin ise, yıllardır sakladığı sırrı korumak için ne kadar ileri gidebilecek?

Bu dört farklı arkadaş nasıl karşılaştı? Ortak kaderleri onları nereye sürükledi? Kimler hayatn ipine sarıldı? Bu oyunun kazananı kaybedeni kimler? Hepsi "Geçmişin Yükü'nde"

Sevgili yazarımız Türkiye’den Amerika'ya uzanan bu yolculuğu size her birimizin geçmişinden, hatta biraz da kendi hayatından bir parça anı, biraz gülüş, biraz özlem, hasret, acı, korku ve heyecan alarak yazmış. 

Geçmişin geçmiş olması için bazen zamanın geçmesi yetmez. İşte bu roman tam da bu noktada kaliteli okuyucusunu bekliyor.

Ayşegül Hanım'a iletim şuydu ilk 60 sayfa okuduktan sonra. Şöyle ki:

Asıl ben teşekkür ederim. Biliyor musunuz? İnsanı hayata bağlayan kısa, ani  sevinçler olur bunun tılsımı şu an okuduğum kitabınız. Tüm işlerim bir an önce bitse de okusam diyorum. Geçmişin Yükü bu anlamda çok başarılı. Akıp gidiyorum. Tüm kahramanların kaderi kalbimin atan ritminde... Sevgiyle. 

Sevgi her şeyin başı değil sonuydu. Sevgi onları buralara kadar getirmiyordu. Sevgi, onlara zenginlik ve güç vermiyordu. Aksine zayıf insanlar, sevgi adına her şeyi yapardı. Güçlüler ise sevgisi olanları kullanırdı. (say 155)

Bazen sessizlik her şeyi anlatan tek cevaptı. (say.143)

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi