ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 01-03-2023 21:59

Bir 80'ler Ailesi

Yazan: Elif Güler -BİR 80'LER AİLESİ

Bir 80'ler Ailesi

BİR 80'LER AİLESİ

Şener ailesinin evinde sıradan bir gündü. Günlük meşgalelerine gömülmüştü herkes. Ali ile Cemil babalarının geçen gün aldığı yeni uçlu kalemleriyle ödevlerini yapıyor, mola verdiklerinde de hemen gazoz kapaklarını çıkarıp aralarında oyun kuruyorlardı.

Ağabeyleri Mehmet kan kardeşini davet etmiş onu beklerken önceki gün çarşıdan birlikte kiraladıkları video kasetleri sıralamış, içlerinden birini seçmeye çalışıyordu. Kendisi Rocky'yi seyretmek istiyordu ama Ömer mutlaka "Geleceğe Dönüş’ü" koymasını isteyecekti. Vakit kalırsa ikisini de izleriz, diye düşünüyordu. 

Anneleri Aysel hanım akşam yemeği için davul fırını çalıştırmış, meşhur el açması böreğini özenle içine yerleştiriyordu. Ara ara merdaneli çamaşır makinesinin yanına gidiyor, çamaşırlarla da ilgileniyordu. Yine bozulacak, diye aklı çıkıyordu. Güç bela almışlardı nitekim; daha taksiti bitmemişti. Zafer beyin bir tamir masrafı daha ödeyecek durumu yoktu. O yüzden Aysel hanım makinesini kimselere elletmez, bizzat ilgilenirdi bu işle de.

Babaanneleri böreğin pişme süresinin uzun olduğunu bildiği için çocuklar atıştırsınlar, diye sobada onlara ekmek kızartıp çay demliyordu. Nevaleler mis gibi ateşin üstünde hazırlanırken koltuğuna oturup eline Ören Bayan'ı aldığı gibi danteline kaldığı yerden devam ediyordu. Zehra bu sıralarda odasına kapanmış, arkadaşının yarın gerçekleştireceği doğum günü partisi için kıyafet seçmeye çalışıyordu. Uzun uğraşlar sonucunda kombinini oluşturdu. 

Lambada taytını giymeyi çok istemişti ama babası çok parlak ve dikkat çekici olduğu için rıza göstermiyordu. Gardırobunu iyice karıştırdıktan sonra mecburen yüksek belli pantolonunda karar kılmıştı. Vatkalı fuşya renkli gömleğini giyip üstüne de piti kareli kazağını alacaktı. Ama birkaç pürüz vardı. Vatkalardan biri neredeyse sökülmek üzereydi.

Babaannesinden rica edecekti. O ne de olsa iki dakikada hallederdi dikiş makinesinde. Bir de kazağının üstüne takacağı tokalı kemerini bulamıyordu. Onsuz bu kazağın hiçbir kıymeti kalmazdı ki. Annesini de bu arayışa dahil ederek kısa sürede eksik parçayı tamamladı. Saçı için bir model düşünüyordu şimdi. Salıverse mi yoksa kelebek toka ile toplasa mı henüz karar verememişti. 

Aslında saçlarını perma yaptırmayı o kadar çok arzulamıştı ki. Genç kızların çoğu yaptırıyordu o dönem. İçi gidiyordu onların havalı hallerini gördükçe. Ama babası bu hevesini duyunca; “Kızım, sosyetik olma derdinde misin? Tutturdun perma, diye. Vazgeç bu sevdadan, bizim gibi ailelere yakışmaz o tarz.” diye mevzuyu kökten sona erdirmişti. Ne de olsa babaların sözünün üstüne söz söylenmezdi. 

Ailenin her ferdi evin içinde kendi telâşlarıyla meşgulken gün akşama döndü. Zafer bey ellerinde bir teneke Vita margarin, 3 somun ekmek bir de hediye paketiyle girdi kapıdan akşam ezanı okunmak üzereyken. Hediye Ali ile Cemil'e aitti. Babaları geçen ay söz vermişti istedikleri Walkman'i almak için ama araya çamaşır makinesinin tamir işi girince denkleştirememişti gereken parayı. Sonunda bugün için ayarlayıp küçük oğullarının yüzlerini güldürmek istemişti. 

Hediyeler açıldı, çocuklar mutluluktan naralar attılar; börekler pişti, yendi; çamaşırlar sağ selamet yıkandı, asıldı; delikanlılar konuşa anlaşa sıra sıra film keyiflerine nail oldular; Zehra babaannesinin diktiği vatkasını okşayarak gömleğini narince gardırobuna astı.

Babaannesi bir yandan elindeki danteli de bitirip televizyonun üstüne güzelce yerleştirdi. Sobanın üstünde kestaneler de pişip sohbetler koyulaştı, herkes ayrı telden çalsa da. Seksenlerin zorlu şartlarla dolu ama bir o kadar da evlerde sıcak aile saadetiyle parlayan günlerinden biri daha sona erdi. 

Ertesi gün yine rutin hayatlarının yeni bir günü başlayacak, herkes yine işine gücüne koşturacaktı. Zehra için olağandan farklı olacaktı o gün. Doğum günü partisine gidecek, dönen ışıklı topun altında Michael Jackson ve Madonna eşliğinde arkadaşlarıyla doyasıya dans edecek, İspanyol paçalı, uzun favorili erkek arkadaşlarından biri belki de onu utana sıkıla dansa kaldırmak isteyecekti. Kokteyl meyve sularını yudumlarken Zehra o delikanlıya Dallas'ta yaşanan son gelişmeleri aktarırken genç de ona Kara Şimşek hayranı olduğundan bahsedecek, parti bitince Zehra'yı evine bırakmayı teklif edecekti. Seksenlerin meşakkatle, mücadeleyle örülü bitmek bilmeyen zamanlarına karşı taptaze, masumane aşklar filiz verecek, zemheri günlerine inat bahar yaprakları açacaktı sevgiden beslenen yüreklerde.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi