BİNBİR GECE MASALLARI
Bir varmış bir yokmuş kandil ışığı
Masallarla dolar gönlün aşığı
Şehrazat elinde hayal kaşığı
Daldırdıkça sözler kurulur gider
Şemsi kamerden yağar imiş nuru
Periler süzülüp taşırdı sırrı
Ejderler gizlerdi kudret uhûru
Kervanlar çöllerde yorulur gider
Cinlerle huriler süsler gelini
Süpürgeli cadı kırar belini
Alâaddin çözer kandil dilini
Dilekler lambaya sarılır gider
Sinbad’la açılır engin denizler
Limanda parlarmış soluk benizler
Tütsüler tüterken yanar genizler
Kötü ruh dumana sarılır gider
Ali Baba der “Açıl susam açıl!”
Kırk haramîye direnirken akıl
Kiminde altın var kiminde çakıl
Hesap kitap ile yorulur gider
Harun Reşîd çıkar saray köşküne
Ârifler oturur Allah aşkına
Bir dervişin sözü gönül meşkine
Şah olsa önünde dürülür gider
Uçan halı konar ayla güneşe
Masal dinleyende aman bir neşe
Uykuda çocuklar dalarken düşe
Ormanlara devler sürülür gider
Şehzade hikmeti arar bahada
Birleşir gönüller aynı duada
Anlatacak nice söz var daha da
Çoğu da nefsine sarılır gider
Şehrazat masal döktü hece hece
Hiç bitmese de gitmedi güce
Şehriyâr murada erdi son gece
Karşılıklı sözler verilir gider
En sonunda gökten üç elma düşmüş
İbret alıp hisse çıkaran pişmiş
Aras nice yazmış nice dağ aşmış
Okudukça insan durulur gider
***


















































