MANZUME
Giriş Tarihi : 06-11-2023 18:53   Güncelleme : 06-11-2023 18:59

Ben Sensizlik Kokuyorum / Yılmaz Pirinççi

Yılmaz Pirinçci -BEN SENSİZLİK KOKUYORUM

Ben Sensizlik Kokuyorum / Yılmaz Pirinççi

BEN SENSİZLİK KOKUYORUM

Ter kokuyor otobüs. 
Tekstil tozu. Metal artığı
Bulaşık deterjanı.
İhanet ve korku.

Yağmurlu bir İstanbul sabahı
Numarasız koktuklara kurulmuş sekiz on kişi. 
Buranın asıl sahibi benim der gibi bakıyor ayakta sallanan yolculara.

İki kişinin arasına sıkışmış Hamiyet .
Elinde telefonu. 
Seninleyim diyor genç sevgilisine bütün gün. 
İzin aldım iş yerinden. Kimselere söylemedim. 
Bugün senin doğum günün ya. Sürpriz yapmak istedim.

Hemen arkasında Macide, içinden saydırıyor yine;
"Allah'ın belası adam. Yine dadanmış kumara. Bahis midir nedir?
Bu ay yine bütün yük benim sırtımda. 
Ev ananın olmasa gösterirdim sana gününü de. Kiralar uçtu gitti. 
Nasıl başederim tek başıma."

Kart zampara yine aynı koltukta. Bu adam nerde biniyor ki hep aynı yere kuruluyor. Gözleri milletin kalçasında. İnerken bir de değmiyor mu ona buna. 
Şeytan diyor; "İndir yüzüne yumruğu şaşı baksın dünyaya."

Keş İsmail de bindi işte. 
Nasıl çalışır bu kafayla gün boyu torna tezgahında
Kaptıracak bir gün bir yerini. Hepten kafası hoş kalacak

Öğretmen Necmi. Memleketimin ağlayan yüzü. Mecbur musun be adam böyle inadına dimdik durmaya. Ne zaman baksam yüzüne 
"Var işte" diyorum. 
Hala umut var insandan yana. 

Şimdi telefonla konuşuyor insanların yerine. 
Çiçekçi kız açmış şemsiyesini erkenden. 
Bu saatte kim çiçek alır ki a benim çingenem. 

Tanımadığım o adam. Ne çok dertli öyle oğlundan;
"Ahh bir kurtulsan oğlum.
Bir kurtarsan kendini şu illetten. Hiç umurum olmaz yediğim içtiğim. 
Sadece dudaklarım değil. 
Yüreğim güler sevinçten.” diyor 

Babasına giydiriyor lise talebesi. Öyle zengin olacağım ki. Bir daha geçmiyeceğim önünden.
Haberi yok ki ona harçlık vermek için babasının işe yürüyerek gittiğinden.

Ter kokuyor otobüs. 
Hınca hınç yalnızlık kokuyor. Sessizlik, sevgisizlik kokuyor.
Ağaçlar ıslanıyor dışarıda. 
Camlar buğulu. Simsiyah bir asfalt akıyor tekerleklerin altında. 

Ben sensizlik kokuyorum.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi