BEN BİR KÜLKEDİSİYİM
Daha parkta oynamak nedir bilmeden
Oyuncak yüzü görmeden
Çocuk yaşımda
Hayat denen kavganın içine attılar beni
Ciğeri beş para etmezlere
Bir kuruşa sattılar beni
Küçük büyük ne umudum varsa çaldılar
Oyuncaklarımı elimden aldılar
Yerine gözyaşı bıraktılar
Kaderle bir olup
Kurtlar sofrasına attılar beni
Çaldılar yaşam sevincimi
Gülümsemelerimi
Hayallerimin üzerini
Küllerle örtüler
Zemheri kara kış ne ki
Buz dağlarına attılar beni
Dünya nimetlerinden değil miydi
Bir lokma
Bir hırka
Yoksa ben mi yanıldım
Onu da çok gördüler bana
Açlık sınırında sürünürken vicdanlar
Ne çok susamışım
Huzur sofrasında
Huzura
Bir gazete manşeti gibi
Damgasını vururken
Kader alnıma
Acıları pişirdim bağrımda
Ne çok köşe kapmaca
Oynadım ne çok
Kara bahtımla
Çocukken cennetmiş
Dünya bana
Düşe kalka yürürken
Hayat yolunda
Takılı kaldı mutluluk
Beyaz bir uçurtmanın kanadında
Yarım kaldı çocukça
Sevinçlerim
Ben ve oyuncak bebeğim mazide kaldık
Herkesin hikâyesine “Alice Harikalar Diyarında” düşerken
Benim hikâyeme “Külkedisi” düştü