MANZUME
Giriş Tarihi : 28-07-2023 23:25

Aşk'ın Şehidi / Şahidi / Abdulrahim Arslan

Abdulrahim Arslan -AŞK’IN ŞEHİDİ / ŞAHİDİ

Aşk'ın Şehidi / Şahidi / Abdulrahim Arslan

AŞK’IN ŞEHİDİ / ŞAHİDİ

‘Aşk’ kelimesinin en hüzünlü yanıydı Hüseyin. Peygamberin biricik torunu. İlmin kapısı Hazreti Ali’nin, Fatıma annemizin biricik yavrucağıydı.
Oturuşuyla, konuşmasıyla, dedesinin heybeti. İlmiyle, yiğitliğiyle babasının timsali ve güzelliğiyle annesinin göz bebeğiydi.

Aşk yeni bir surete bürünüyordu. Bambaşka bir sıfatla Hüseyin’i kucaklıyordu.
Hüseyin, gecenin karanlığında ay gibi parlayan yüzüyle…
Hüseyin, yalın kılıç, dimdik ayakta, kâinat kendisiyle.
Hüseyin, bin can feda, melekler övündü yiğitliğiyle.

Bir vadi. Bir can. Candan öte, canda can.
Susuzluk, ıssızlık, güzeller güzeline haksızlık…
Hüseyin, güneş kıskanır mıydı güzelliğini?
Ay saklanır mıydı geceleri semada?
Hüseyin, "Kâinatın Efendisi’nin" göz bebeği.
Hüseyin, ehlibeytin iftihar ettiği.
Hüseyin, seyitler seyidi, efendiler efendisi, yiğitler yiğidi.
Hatırladıkça bağrımızda yangın yerine döner Kerbela…
Hatırladıkça soluklaşan renkler, kararan vicdanlar, kıp kızıl vahşet…
Hüseyin, aşkın şahidi.
Hüseyin, aşkın şehidi.
Hüseyin, güzelliğin kıyamete kadar devam edecek izi.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi