ANADOLU'DA ZAMAN...
Her şey zamanın içinde
Bu gün özlem duyulan çocukluğumuzdan
Göçebe kırında savakbaşı söğüdün hışırtısı
Yüreklerde Dağılgan Merası'nın günbatımı sızısı
Unutulabilir mi hiç?...
Hani nerede taş sektirdiğimiz göletin suyu?
Akmıyor şimdi...
Erbabardı'nda çimdiğimiz İhsaniye Deresi
Gün gibi hatıralarımızdadır kara değirmenin
Yağlı ama sıcak su akan odası
Unutur muyum hiç Sakaryabaşı'nı
Gökgöz havuzunun büğülü kokusunu
Gözümün önünden hiç gitmiyor
Burhan Dayımın balık restaurantı
''Nazan Şoray'' isimli bulaşıkhanesi...
Avlu içinde eski, kerpiç evleri...
Beyaz sıvalı duvarlarında alaturka saatlerin
Yorgun yüreklerde vuran ''Tiktak''sesleri
Aldanışın esrik ama hercai kahkahasında
Geçip gitti ömrümüz her acıda külleri savrularak
Her şey geçiyor insanın hayatından
Mor sümbüllü geceler bahtında
Buğday yeldirmeli günde
Rüzgara karşı koşan kısrak gibi.
Zaman.....
Çorak toprakların karabağrında ,
Anadolu'da
Öküzün boynuzunda kağnılarla harman yerine
Ağır aksak çekilen doksandokuzluk tesbih gibi
Sarı buğday başakları misali kuru sıcağında
İhtişamlı bir derebeyi gibi eziyor yüreğimi...