YALIN AYAK
Kaç metre yağdın?
Kalbimin kırsalına
yere düştü hacmin.
Kaldırımlarımdan
geçtin eylül
Siyahın en karasıyla
Aha burada postal izin.
Dokunmaya çalıştım
gecelere
göğü avucuma alarak.
Var mı bu fermanın teyidi derviş?
Dokunur sazın teline notalar.
Yaktı çırasını
gam çölünün.
Bir nehrin iki yakası sırtını döndü.
Şuuruna vardıktan sonra zamanın, kalbinde bir yay sertliği.
Kelimeleri yoktu
rüzgârların.
Bir tarih ki kendini tekrarlayarak...
Bir tarih ki
koşuyor yalın ayak...
Hadi ayıkla ...
Gövdesini ikiye bölerek
Güneşin batışı doğuşu
esnasında yel gibi uçur.
Yıldırım gibi geç.
Hadi topla korkuları pencereden...
Pek uzakta değildir
Eylül!
Kan rengi yağmurlar akıttı
Ben o çığın altında erimemek için.
Ceketimi sattım.
Unutamadım
Seni yiğidim
Kafasını ezemedim geçmişin
Gözyaşı ta buradadır.
Utanç iki yüzlü.
Unutamadım
seni yiğidim...
Alt yazısı olmadı mahşerinin.
Ben gölgenle selvilendim...
Ben gölgeni büyüttüm...
Bir tarihte kendini
Tekrarlayarak.
Bir tarih ki geliyor
yalın ayak.