VEDA ZAMANI
Günü uğurlamaya hazırlanırken,
Veda zamanına ramak kaldı,
Oysa ne güzel işte,
Tam da dem tutmuş yürek.
El ele günü uğurluyoruz;
Çanakale Boğazı’nda
Kızıllaşan deniz kenarında,
Ne çok hüzunlüyüm bir bilsen.
Eylülde kalmayayım ekime giden yolda,
Sende kalmışım dur gitme!
Deniz durgun, deniz bitkin.
Ah be sevgili yine uzun bir yolculuk.
Ben beklerim, her eylül sabahı
Veya akşamı ne fark eder ki
Yüreğim yüreğinde takılı kalmış,
Çalışmıyor, hep bir beklentideyim.
Bir merhaba bile özleme yeter,
Hasretin yakıp kavururken.
‘Dur gitme’ diyemedim yine,
Ah deli gönlüm yine vurulmuş!
Derin yaralar içinde kanar,
Damla damla akar gözyaşım,
Nice umutlar ekmiştim,
Şu virane olmuş gönül telime.
Belki de yine eylül aylardan,
Ben beklerim hep açan güneşle,
Belki de gün batımında hani o çok sevdiğin
Kan kırmızı gelincik tarlası misali.
Birlikte el ele günü uğurlarken,
Vurulduğumuz yerde kaybolmaktı.
Eylül biter, ekim başlar ben beklerim,
Unutma şu leylim geceleri,
Bugün yokluğunadır tüm gözyaşlarım.