VAR
yollar var,
kışa götürür
yaprak döken
ömrümüzü,
güldüren masallar
sonra,
tebessüm diye
hani
konduran
kuşları yanaklarımıza,
kağıttan helva tadında
düşlerimiz;
dün
bugün
yarın,
açılınca gözümüz
sabaha ilk,
buluttan aşırılan yaşlarımız
var kıyısında eğleşen,
dikenlerden
sakındığımız
tenimiz
bir de…
öksüz bilirken
hani insan
kendini,
uzanan bir el var,
ana gibi sıcak
kucağı;
sana
bana
ona…
tökezlerken
ayağımız
engebeli yolda,
umut olan
bir ses var
duyduğumuz
ardımızda,
dik dur düşme,
yapacaksın
diye seslenen…
yollar var ardına
düştüğümüz;
ve
unuttuğumuz bir ömür,
nice yüreğin kıyısında
yavaş yavaş
solan,
yaşandı denilen,
herhangi bir zaman,
herhangi bir mekan…
ve
yıllar var
biriktirdiğimiz,
zaman denilen
dipsiz kuyudan
hayat diye
çalınan.
yollar var yine,
gidilen,
hiç durmadan,
bir ayağı
çukurda,
ve yazık,
bir hüzünlü
güz akşamında
beyaz mermerin
soğuğunda
sonlanan…