ÜMİTSİZLİK
gecesini aydınlatıyordu karanlığın ayı
kirli bir karanlık bulaşmıştı gözlerine
cılız ışıklar bırakıyordu neon lambaları
amaçsız ve başıboş yürüyordu
beş parasız yaban elde
gölgelendi yalnızlık kaldırımlarına
kovulmuştu son işinden Selim
günlerce iş aradı bulamadı Selim
kapanmıştı el kapıları yüzüne
zamana yenik düşmüş yorgundu
duydu yüreğinde işşizliğin ağrısını
şehvetle sarıldı sigarasına
hüzün yaşlarıyla doldu gözleri
hayal kırıklığı yaşıyordu
ilmik ilmik düştü anılar göz bebeklerine
yürüdü gecenin sessizliğine yarı uykulu
buruşuk bir mendil gibi atmışlardı onu
yalnızlık sokaklarına
garip bir yolcuydu dişleyip dudaklarını
kan tükürüyordu yalnızlık sokaklarına
gözleri kül rengi küf kokuyordu yüzü
yaşama gücü kalmamıştı
kılcal damarlarına sinmişti sancı
geceyi koklayan sokak köpekleri
ürkütücü sesleriyle tedirgin ediyordu onu
yarı yabancısıydı ıssız sokakların
hayat çileli bir yoldu gönül efkâra daldı
yalnızlık kuşuydu kimsesiz
mavi penceresinde beklerdi sözlüsü onu
alnına dökülmüş kızıl saçları
ay ışığında baudelarie kırmızısı dudakları
her gece rüyalarına gelirdi
adını koyamadığı bir korku düştü yüreğine
ne cevap verecekti sevgiliye
nasıl açıklıyacaktı işsiz olduğunu
boynu bükük bir laleydi şimdi
sırtladı ümitsizliğini düştü yollara
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz