MANZUME
Giriş Tarihi : 09-11-2022 18:55   Güncelleme : 18-11-2022 22:11

Torpilli

Yazan: Belgin Şimşek - TORPİLLİ

Torpilli

TORPİLLİ

Gitmediği yer,
gezmediği sokak, 
uğramadığı deniz,
dokunmadığı lezzet,
dalından koparamadığı meyve, 
koşarak yetişmediği tren,
varmadığı cennet kalmamış.

Şimdi ona 
soğuğu geçiren pencerelerden seslense,

kilidi olmayan kapılardan el sallasa,
sobasız odalarda ağırlasa,
denize hasret kulaçlarını anlatsa ona...

Dağların yamaçlarına çıkarken 
üç vakitte değil,
çok vakitte vardığı 
soluksuz nefesini duyursa. 

Öyle anlatacak çok şey var ki...

Kelimeler boğuluyor 
bir araya gelince.
Sorguluyorsun... 

Sen bilir misin?
Mahkemesi kurulmuş,
sohbeti talan olmuş,
müebbete çarpılmış,
sandalyesi eğik mahkûmun 

gönül  sofralarındaki
eksik kaşığının anlamını...

Sen el sallamak nedir bilir misin?

Neye göre,
kime göre,
kim tarafından uğurlanmanın 
ayrılığını? 

Çekilen şuta benzer. 
Tam kalbinin kalesine gelir o gol.

Hiç hazırlıklı olmadığın,
bildiğin toprağın tanımadığı tohumuna benzer.

Beyaz vazoların 
haketmediği
siyah güle eşdeğer...

Yine de susuz bırakamadığın,
çöle emanet edemediğin
"Ez benim de ezber..."

Bana gelsen,
bir çiçeği soldurmamak için 
hangi rüzgârın peşinden koştuğunu,
hangi yağmurlarla taşıp dolduğunu,
Suskun   dudaklara yanıt  sorduğunu

Bir bilsen,
bu yüreğin 
çöl  sıcağında
bardaksız  
barakasız 
umuduna umut aramak için
seyyah olduğunu.

Bu toprakların insanı 
bazen Mecnun yetiştirir,
bazen Yusuf,
bazen Eyüp'ten bahseder,
bazen Mevlana'dan...

Sen bilir misin?
Semazenlere taş çıkaracak kadar aşka  durduğunu.

Sen bilir misin?
Hiç toplanmadı uykusuz gözlerde,
hep açık kaldı mabetler 
gökyüzüne serilmişti yıldızlı seccadeler.

Nurun nuruna hasretse bu eller
engelse karanlık geceler...

''Bir çobandım ben...
Hayatın kuzusunu besledim yüreğimin dağlarında.''

Kurbanlık
verir misin 
acıyla mest
olan narsist  bıçaklara boynunu?
 
''Sen bilir misin?
Bütün çiçeklere umut var mı diye arı olduğunu?''

"Şair olmak,
yüreğin okyanusta son bulacak gamından geçer."

Kolay değildir yazmak.
Bir kuyunun içine düşüp de ıslak ipe yük olmak. 

Bak!
Mevsim sana bahar...
Sen tomurcukların içinde 
şu uçsuz bucaksız tarlalarda başak olup yeşillenmişsin.

Demem o ki:

''Sevda olup şarkılarda dillenmen kolay.''

Bülbüle benzer boyun büküşün,
solduğun güller kadar...

Bana hüzünden bahsetme diyorsun ya;
O şairin şiirleri torpilli...

Ben hayallerine 
şiir yazar,
görmediğini yürek galerimde toplarım.
"Veysel'dir gözlerim."
Bilmediğimi de
yansıyacak
güneşlere sorarım. 

Sana hayat torpilli...

Ey dünyanın sırdaşı,
karanlığın gözdesi,
ufkumuzun çemberi,
karanlık gecelerin
göz alıcı ışık kuşağı...

Yetişsem,
gökyüzü ırmağına yer
var mı?

Toplamak bize kalmış...

''Sen hiç 
bir yürekte  
önce toplanıp,
sonra bölünüp,
çarpıldın mı?

Her zerreni karanlıktan toplayarak 
oldun mu 
Samanyolu?

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi