TAZELENEN DUYGULAR
Her sene arkadaşlarla toplanıp adına huzur dediğimiz yeni yeni yerler keşfetmek yol boyu dağları taşları ovaları çiçek açmış koskoca tarları görmek için sabırsız hallerimiz olduğu doğrudur …
Hele bir de ığıl, ığıl akan dağlardan gelen suyun berraklığı, sesi koşar adımlarla tenimize dokundurmak hemen elimizi yüzümüzü yıkayıp ayaklarımızı suyun içine koyduğumuzdaki ferahlık buz gibi, yol yorgunluğunu sersemliğini atmanın müthiş hali kuşların cıvıltısı. Çekirge seslerinin cığırtısı hepsi birer melodi gibi gelir kulaklarımıza.
Bu ahengin orkestra şefi tabiatın tam da kendisi notaları hiç birbirine karışmayan muazzam bir dinleti... Güneş tam tepeye geldiğinde sıcaklık basar iken bir ağaç gölgesine geçip hafifçe uzanıp bekleriz, ara ara esen yeli. İçi içine sığmayan temiz havayı içimize çekmek, koklamak.
Koca bebek gibi derler ya hani adına tabiri caizse oradan oraya hoplaya zıplaya toprağa çıplak ayakla basmak tam bir şenlik havası. Şehrin stresinden uzak araba sesleri, egzoz dumanlarının olmadığı sade tertemiz doğallık.
Gürültü patırtı olmadan el birliği ile kurulur masalar. Herkes yanında getirdiği nevalesini çıkarır sepetinden bir bir dizer masaya, semaverde çaylar, nehir suyuna attığımız karpuz mis gibi sohbet muhabbet tadı damağımızda kalır da bir daha ki seneye tekrar alınır kararlar, gün batımı gelip çattığında hiç bitmesin istenir dostluğun, sevginin hissiyatının sinerjisi bir kat daha hissetmek adına tazelenir duygular…
Her sene , o bir sene…
