ŞUBAT AYAZI
Yokluğunun yanında Şubat ayazı nedir ki, sevgili!
Ayaza kesti yastığım, yorganım.
Buz tuttu sol yanım.
Kalmışım ara yerde.
Ruhum serseri, aklım firari,
Yokluğun, yorgun düşlerimin Azrail'i.
Bir şey var içimde,
Bana rağmen dinmek bilmeyen,
Gün be gün gönlümde büyüyen,
İçimde asi, şımarık bir kız çocuğu.
Bir sana tutsak, tek sana deli.
Hala okşanmak ister saçları.
Sen aklına düşünce,
On sekizinde kalp atışları.
İlle de sen diyor, ille de sen.
Avutmuyor yalanlarım.
İlle de sen diyor, sen yoksun.
Dön artık, sevgili!
Aynalarda unuttum gülüşlerimi.
Gülünce gözlerinden fırlayan o yaramaz çocuğu,
Kaçamak bakışlarını,
İpe sapa gelmez serseri hayallerimizi,
Yüreğime yüreğinle gelişini özledim.
Sesini duysam, güneşe dönecek yüzünü mevsimler.
Cemreler düşecek, ayaza kesmiş yüreğime.
Kollarında yediverene duracak sevgiler.
Gönlümdeki baharlar yolunu gözler.
Beni seveceksen şimdi sev.
Öncesi bir avuç göz yaşı,
Sonrası muamma.
Geleceksen şimdi gel.
Saracaksan şimdi.
Dört yılda bir değil,
Kırk yılda bir gelir senin gibisi.